5 milimetre ve çok çok daha küçük boyutlarda olan plastik parçaları mikroplastik olarak bilinir. Tekstil, kozmetik, tek kullanımlık yada çok kullanımlık her üründe bulunan plastik ve türevlerinin zamanla aşınıp ufalanmasıyla oluşur. Mesela sentetik karışımlı bir tişörtü yıkarken, içeriğinden bir kısım iplikçikler kopar. Bu ve benzeri parçalar toprağa suya havaya karışarak kirliliğine neden olmakla kalmaz yutma, solunum yoluyla canlı vücutlarına da nüfuz eder.
Şimdiye kadar birçok araştırmada göl suyu, yeraltı suyu, musluk suyu ve şişelenmiş içme sularında plastik parçacıkların tespit edildiği bildirildi. İçme sularındaki mikroplastikler ve tehlikleri hakkında Dünya Sağlık Örgütü de 2019 yılında bir rapor yayınladı.
Doğaya salınıp denizlere ulaşan bu parçacıkların deniz canlılarına ve besin zinciri ile midemize de girişi söz konusu. Yapılan bir çok çalışma ile plastiklerin çoktan diyetimize eklendiği kanıtlanmış durumda. Türkiye illerinde satışı yapılan bazı midye ürünlerinin yanı sıra tuz içeriğinde de bu plastik parçacıklar bulundu.
Bir başka mikroplastik kaynağı ise sıkça kullanılan plastik poşet içeren ürünler. Poşet çayların demleme işlemi sırasında mikroplastik ve çok daha küçük boyutu olan nanoplastiklerin suya karışıp karışmadığı inceleyen bir araştırmada tek bir plastik çay poşetini 95 °C de demlemenin, her bir bardağa 11,6 milyar mikroplastik ve 3,1 milyar nanoplastik saldığı kanıtlandı. Benzer şekilde ülkemizde bulunan farklı tiplerde poşet çay ile yapılan demlemede yaklaşık 13 bin mikroplastik parçanın çay suyuna geçtiği bildirildi.
İnsan gaita örneklerinde mikroplastik tespitinin ardından yapılan başka çalışmada, kolon dokusundan parça alınarak incelenen katılımcıların tamamında bu plastik parçacıkların varlığı bildirildi.
Sağlıklı gönüllülerden alınan canlı akciğer dokularında da plastik parçacıkları bulundu. Kirli havanın solunumuyla akciğerin en dip noktalarına ulaşan bu plastikler arasında en çok polipropilen ve polietilen tereftalat parçalarına rastlandı. Erkeklerin akciğerlerinde kadınlara göre daha çok plastik parçacığı bulundu.
Plastik biberonlardan aşınan parçacıklar bebek mamasına da geçiyor. Hiç kullanılmamış polipropilen biberonlar yıkandıktan sonra, içerisinde hazırlanan mamalara litre başına 16 milyonu aşkın mikroplastik salınımı gözlendi. Ayrıca bebek dışkılarında elyaf, su şişesi, cep telefonu kılıflarının üretiminde kullanılan PET (polietilen tereftalat) mikroplastikleri yetişkinlere göre 10 ila 20 kat daha fazla olduğunu bildiren bir başka çalışma yayınlandı. Başka bir çalışmada silikon-kauçuk bebek emziklerinin buharlı dezenfeksiyon sonucu emzik yüzeyinde ve yıkama suyunda mikro(nano)plastikler bulundu.
Bir milimietrenin yüzde biri büyüklüğündeki (10 mikron) mikroplastikler sindirim sonrası kana da geçebilir. 22 sağlıklı gönüllüde yapılan kan testi sonucu insan dolaşım sisteminde plastik şişe, gıda ambalajı kaynaklı mikroplastiklere rastlandı. Vücuda alınan mikroplastiklerin anne karnından bebeğe geçip geçmediği araştıran başka bir çalışmada mikroplastikler ilk kez insan plasentasında tespit edilmiş oldu. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, kirli havaya maruz bırakılan gebe farelerin akciğer, kalp ve dalağında ve plasenta ile fetüsün karaciğer, akciğer, kalp, böbreğinde de plastik parçalar bulundu.
Canlı vücudunda kol gezen bu plastikler sağlığı olumsuz etkileyip bozabilir. Bir çalışmaya göre mikroplastikler insan hücrelerinde alerjik reaksiyonlara, hücre duvarı hasarına ve hücre ölümüne yol açar, bağırsakta mikrobiyotayı değiştirir, 2 saat kadar az bir süre plastik kirliliğini solumak kalp krizini tetikler. Kirletilen topraklardaki plastikler aşındıkça bitkilerde birikip büyümelerini engeller. Farelerde mikroplastikler bir hafta içinde beyinde birikmeye başlayıp hücre ölümüne, bağışıklık sisteminde değişikliklere neden olur.
Olumsuz etkileri bir yana vücuda alınması bile endişe verici olan bu kirleticilerin ve doğal kaynaklara bulaşının azaltılması gerekir. Tüketim toplumu olarak tek kullanımlık ürünlerin kullanımı ve üretiminin sınırlandırılıp durdurulması ise yaşayan ve gelecek nesillere verilebilecek en güzel hediyelerden biri. Küresel çapta mevcut kirliliğin iyileştirilmesi için ise deniz anası ve alg ile plastiklerin biyolojik bozunuma sağlayacağı katkılar incelenmekte.
İnsan plasentasının incelendiği yukarıdaki çalışmada plastik rastlanmayan bir grup katılımcı da vardı. Dolayısıyla kişi bazında önlem alarak hayat tarzı ve diyet alışkanlıklarını değiştirmek vücuda alınabilecek kirleticiler için engelleyici olabiliyor. İçme sularında şişeleri azaltıp temiz kaynak sularına yönelmek, çayı tek kullanımlık poşette değilde demlikte demleyip içmek, tek kullanımlık plastik tabak vs bırakmak, paket ürünleri azaltmak ile başlayabilirsek çevre sağlığına biraz da olsa fayda sağlayacaktır.
Poşet çayda 13 bin mikro plastik parçacığı tespit edildi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Meral Yurtsever TÜBİTAK (118Y515) projesi
https://www.york.ac.uk/news-and-events/news/2021/research/microplastics-harmful-human-cells/
Sun, XD., Yuan, XZ., Jia, Y. et al. Differentially charged nanoplastics demonstrate distinct accumulation in Arabidopsis thaliana. Nat. Nanotechnol. 15, 755–760 (2020).
Li, D., Shi, Y., Yang, L. et al. Microplastic release from the degradation of polypropylene feeding bottles during infant formula preparation. Nat Food 1, 746–754 (2020). https://doi.org/10.1038/s43016-020-00171-y
Zhang, J., Wang, L., Trasande, L., Kannan, K. Occurrence of Polyethylene Terephthalate and Polycarbonate Microplastics in Infant and Adult Feces. Environ. Sci. Technol. Lett. 2021, 8, 11, 989–994. Fournier, S.B., D’Errico, J.N., Adler, D.S. et al. Nanopolystyrene translocation and fetal deposition after acute lung exposure during late-stage pregnancy. Part Fibre Toxicol 17, 55 (2020). https://doi.org/10.1186/s12989-020-00385-9