Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nörotransmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri (bütirik asit, propionik asit, asetik asit), konjuge linoleik asit (KLA) ve enerji üretiminde, amino asit metabolizması, mineral biyoyararlanımı (kalsiyum, demir, magnezyum), hormon sentezinin düzenlenmesi, mukozal bağışıklık, diyet posa fermantasyonunda görev alır.
Genetik etkenlerin yanında besinler, beslenme şekli, kilo kaybı, açlık, ilaçlar, yaşam alanı, fiziksel hareket, stres, uyku dahil farklı çevresel etkenler mikrobiyota çeşitliliğini etkiler. Çeşitliliğin değişmesi ise bağırsak mikrobiyotasının bozulmasına (disbiyoz) neden olabilir.
Tüm etmenler içinde besin ve beslenme düzeni, bağırsak mikrobiyotası oluşumunda etkili bir rol üstlenir. İnsanlığın gelişimi ve sanayi devrimi ile işlenmemiş - bitki ağırlıklı beslenme azalmış ve yerini düşük diyet posası - bol yağ ve basit karbonhidrat içeren yüksek oranda işlenmiş besinlerin oluşturduğu Batı tipi beslenmeye bırakmıştır.Yapılan hayvan çalışmaları, diyetteki değişimin bağırsak mikrobiyatasını 24 saat gibi kısa bir sürede etkilendiğini göstermiş. Başka bir çalışmada sinir hücre gelişimi, işlevi ve canlılığını sağlayan ve uzun süreli hafızadan sorumlu olan beyin kaynaklı nörotrofik faktör (BDNF) aktivitesi mikroorganizmasız (germ-free) hayvan deneklerde azalırken, bağırsak mikrobiyotası sağlıklı gelişen hayvan deneklerde artmış BDNF aktivitesi gözlenmiş.
Mikro - makro besin ögeleri, polifenoller, probiyotik ve prebiyotiklerin yanında, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası gelişiminde diyet posası (lif) en öne çıkan besin bileşenidir. Oligosakkarit ve kompleks karbonhidratları içeren diyet posasının etkisini inceleyen çalışmalarda Actinobacteria, Bacteroides, Clostridium leptum, Eubacterium rectale, Faecalibacterium prausnitzii ve Roseburia sayısında artış görülmüş.
İtalya'nın kentsel bölgesi ile Burkina Faso'da kırsal bir Afrika köyünde yaşayan çocukların bağırsak mikrobiyotasının incelendiği çalışmada yüksek posalı, bitki temelli beslenen Afrikalı çocuklarda hastalık etkeni (patojen) bakteri oluşumu daha az, Bacteroidetes sayısı daha fazla bulunmuş. Japonya'da yapılan daha eski tarihli bir araştırmada uzun ömürlü köy sakinleri incelenmiş. Tokyo şehir merkezi sakinlerine oranla daha yüksek diyet lifi tüketildiği saptanan Yuzurihara bölgesindeki sağlıklı bir grup ileri yaş grubu ile şehirli yaşıtlarının mikroflora içeriğinde de farklılık bulunmuş.
Diyet yağı (doymuş yağ asitleri (SFA), tekli doymamış yağ asitleri (MUFA) ve omega-3, omega-6 da dahil çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA)) mikrobiyatayı etkileyen bir makro besin öğesidir.Diyetlerinde SFA yüksek olan bir grup fare ile yapılan çalışmada, Bilophila wadsworthia dahil patojen bakteri sayısının arttığı, başka bir yayında bol yağlı beslenmenin Roseburia miktarını azaltarak disbiyoza neden olduğu bildirilmiş.
İnsanlar üzerinde yapılan çalışmada yağ oranı yüksek diyetin bağırsak mikrobiyotasına etkisi, posadan zengin diyetin etkisiyle ters olduğu saptanmış. Yüksek yağlı hayvansal diyet ile yüksek posalı bitkisel diyetin etkisini karşılaştıran bir çalışmada katılımcılar beş gün boyunca tek tip beslenmiş. Hayvansal diyeti seçenlerde çalışma öncesine oranla beş günün sonunda, Bilophila wadsworthia ve safraya toleranslı mikroorganizmalar artarken, diyet posasını işleyen Firmicutes seviyesi düşmüş.
Yediklerimizden, içtiklerimizden anında etkilenen bağırsak bakterileri, tüm vücudumuzu da etkiliyor. Sağlıklı bağırsaklar vücudun fiziksel, zihinsel, ruhsal sağlığı da demek. Yanlış beslenme ise bağırsak mikrobiyotasını hasta ediyor. Mesela, biyoaktif bileşenleri üreten ve önemli bir probiyotik olan Bifidobakteri, Bacteroides, Lactobacillus azalıyor.
Disbiyoz başta bağırsak hastalıkları, huzursuz bağırsak sendromu (irritabl bağırsak sendromu / spastik kolon) çölyak, alerji, (maternal) obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, kanser, polikistik over sendromu (PCOS), depresyon, Alzheimer, Parkinson, migren, şizofreni, otizm olmak üzere çeşitli hastalıkların gelişimiyle ilişkilendiriliyor.
Disbiyoz kaynaklı hastalıkların tıbbi tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri Fekal mikrobiyota transplantasyonu (FMT). Bu yöntemle sağlıklı bağırsak bakteri içeriğine sahip bireyden alınan gaita, uzun süre yanlış beslenme sonucu diyete yanıt vermeyen disbiyoz hastalarına naklediliyor. FMT ile yapılan çalışma sonuçlarına göre bağırsak mikrobiyotasının düzelmesinden kısa süre içinde disbiyoza bağlı hastalıklarda iyileşme görülüyor.
Sender, R., Fuchs, S., & Milo, R. (2016). Revised Estimates for the Number of Human and Bacteria Cells in the Body. PLoS biology, 14(8), e1002533. https://doi.org/10.1371/journal.pbio.1002533
Harry J Flint, The impact of nutrition on the human microbiome, Nutrition Reviews, Volume 70, Issue suppl_1, 1 August 2012, Pages S10–S13, https://doi.org/10.1111/j.1753-4887.2012.00499.x
Riccio, P. and Rossano, R. (2020), The human gut microbiota is neither an organ nor a commensal. FEBS Lett, 594: 3262-3271. https://doi.org/10.1002/1873-3468.13946
Barber TM, Valsamakis G, Mastorakos G, Hanson P, Kyrou I, Randeva HS, Weickert MO. Dietary Influences on the Microbiota–Gut–Brain Axis. International Journal of Molecular Sciences. 2021; 22(7):3502. https://doi.org/10.3390/ijms22073502
González Olmo BM, Butler MJ, Barrientos RM. Evolution of the Human Diet and Its Impact on Gut Microbiota, Immune Responses, and Brain Health. Nutrients. 2021; 13(1):196. https://doi.org/10.3390/nu13010196
Rautmann AW, de La Serre CB. Microbiota’s Role in Diet-Driven Alterations in Food Intake: Satiety, Energy Balance, and Reward. Nutrients. 2021; 13(9):3067. https://doi.org/10.3390/nu13093067
Mitsuoka T., et al. (1989). Comparison of fecal microflora of elderly persons in rural and urban areas of Japan. ASM Journals,Applied and Environmental Microbiology 55: 5. DOI: https://doi.org/10.1128/aem.55.5.1100-1105.1989 TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları https://ebideb.tubitak.gov.tr/giris.htm
UYARI! Bu sitenin içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınız ile ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.