- Ölçülü ve doğru olmak. Yararlı olanı zararlı yapan miktarıdır. İhtiyaç fazlası olan, yanlış olan bedene maddi ve manevi yük olduğu gibi başka sorunlara da yol açabilir. Bir iki mevsimlik bitkilerin her zaman ulaşılabilir olması talebin yanlış olduğunu gösterir. Daha çok daha büyük ürün hedefiyle ilaçlara boğulmuş, sistemini şaşırmış canlılar, yok olma eşiğine gelmiş türler talebin ölçüsüz olduğunu, ölçüsüz isteyen, ölçüsüz tüketen toplumu gösterir. Canlıların doğasıyla oynamak ise doğa ve canlı haklarına saldırıdır.
- Vücudu temiz ürünlerle beslemek. Havadan suya, sebze, meyve, yemiş, ilaçlara, sabun, krem dahil kozmetiklere kadar her bir ürünün gerekliliği kadar temizliği, kalitesi de önemli. Şehir merkezinde en kaliteliside olsa karmakarışık içeriğe sahip parfüm, solunan toz bulutu hava, tepe tepeye konup ilaçlara mahkûm edilen hayvanlar, onlardan toplanan yumurta, mevsimsiz ve hormonlu sebze meyvenin vücutta oluşturacağı etki; bir oksijeni bol doğa havası, mevsiminde hormonsuz doğal besinlerin etkisiyle ile aynı olmasa gerek.
Dahası tarım ilaçları basılmış bir domates, portakaldan ve hertürlü gıdadan yarar beklemek şöyle dursun, toksik etki oluşturup çok ciddi sağlık sorunlarına temel oluşturabilir. Bu bakımdan gıdanın güvenliği ve korunumu konusunda gerçek farkındalık ve acil eylem gereklidir.
- Günlük yeterli miktar su içmek.
- Tuz tüketimini azaltmak, hazır gıdalardan, fast food ürünlerinden, şişe soslardan uzak durmak. Sodyum dokularda su tutulumunu arttırır. Yemeklerde kullanılan rafine tuzu azaltmakla başlanabilir. Salamura, zeytin, peynir ve çoğu paket ürünlerin tuz içeriği fazladır.
- İdrar atımını artıran besinleri tüketmek. Maydanoz, dereotu, mısır püskülü, ısırgan otu, karanfil, yeşil çay, karahindiba idrar söktürücü besinlerden bazılarıdır. Bir hafta boyunca 5 dakika kaynamış suda bu besinlerden birini bir tutam demleyerek, biraz limonla tatlandırarak sabah uyanınca içilebilir. Öğünlerle 5 -6 dal taze maydanoz yemek faydalı olabilir. Mevcut hastalık ve kullanılan ilaçlarla etkileşimi olabileceği unutulmamalı tıbbi onay ile tüketilmelidir. Fazla kontrolsüz kullanımlar su ve sodyum potasyum gibi elektrolit kaybı sonucu başka sorunlara yol açabilir.
- Yerli doğal yeşillik, sebze tüketimini artırmak. Özellikle mor, koyu yeşil, koyu kırmızı gibi koyu renkli sebze ve meyvelerde vücutta üretilen tehlikeli, yaşlandırıcı atıkları temizleyici antioksidan içeriği açık renkli olanlara oranla çok daha yüksektir. Koyu renkli bu besinlerin iltihaplanma ve oksidatif stresi azalttığı çok sayıda çalışmada gösterilir. Hergün yeterli miktar marul, maydanoz dahil çiğ yeşillik, az yağlı salata yada buharda pişirilmiş sebze yemeği tüketilebilir.
- Süt, yoğurt, kefir, tahıl tüketimini kontrol etmek. Genetik ve - hiç tüketmemek gibi - çevresel nedenlerle bazı bireylerde sindirim sistemi rahatsızlıkları ile duyarlılık (intolerans) geliştirebilen besinlerden bazılarıdır. Aşırı tüketimi ise her besinde olduğu gibi başka sorunlara yol açabilir. Bununla birlikte çalışmalar az yağlı süt ürünleri, tam tahıl ve bazı besinlerin iltihaplanmalarda iyileştirici (anti enflamatuar) rolü olabildiğini gösteriyor.
- Sentetik olarak doyurulmuş, aşırı işlenmiş, yanmış, yakılmış durumdaki katı (doymuş), sıvı (doymamış) ve trans yağları azaltmak. Taze ve az işlenmiş yağları kullanmak mesela zeytinyağı gibi
- Et miktarını azaltmak. Hayvansal bir besin olarak et kaliteli protein içersede miktarı minimumda tutmak hem vücutta oluşacak protein, yağ ve toksik madde yükü hemde başta kalp damar, kanser, diyabet başta olmak üzere hastalıkların azaltılması bakımından önemlidir. Ne kadar olduğunun yanında nasıl pişirileceği de önemli;fırınlama, buğulama, haşlama.
Fakat eti kararacak kadar fazla pişirme işlemleri besinin içindeki besin maddeleri öldürmekle kalmayıp kansorejen maddelerin oluşumuna da neden olur. Sofralara baştacı olmuş şarküteri ürünleri de farklı değil. Araştırmalar salam, sucuk, pastırma dahil işlenmiş et ürünlerinin kanser dahil bazı hastalıkların riskini artırdığını bildiriyor. Fast food yemeklerde başı çeken tavuk ve kümes hayvanları da aynı şekilde kansorejen. Üstüne bolca tuz serpilmiş kansorejen maddelere para verip yeniyor.
- Baklagil ve kuruyemişi atlamamak. Alerji, sindirim sistemi rahatsızlığı olmayanlar için toplamı bir avucu geçmeyecek miktarda tuzsuz - çiğ fıstık, fındık, badem, ceviz, ay çekirdeği, kabak çekirdeği tüketimi sağlıklı biyoaktif yağların alımını artırır. Kuru olsun yaş olsun baklagil içerikli yemekler yüksek proteinle birlikte kolesterol içermeyişi ve doymamış yağları içermesi bakımından başta kalp damar hastalıkları olmak üzere iltihaplanmaya karşı koruyucudur. Yanında taze yeşilliklerle birlikte tüketilmesi bitkilerdeki hem olmayan demir (Fe+3) biyoyararlanımını da artırır.
- Tatlı olarak yeterli miktar mevsiminde doğal meyve tüketmek. Geleneksel sofralarımızda yemekten hemen sonra gelen meyve dahil tatlıları azaltıp zamanı doğru tayin edilmeli. Doğru zaman demek, meyveyi başlı başına bir öğün olarak yani tok karnına değil, uyandıktan sonraki ilk açlıkta yada ilk ve son öğün arasındaki açlıkta yemek demek. Yanında ufak miktar kuruyemiş gibi sağlıklı yağ, protein içerikli besinlerle birlikte tüketmek kan şekerinin hızla yükselmesini önlemeye de yardımcı olur.
- Hareket etmek, sigara ve stresten uzak durmak, yeterli uyumak. Ödemli bölümün hareketlendirilmesi, yürüyüş, kişiye uygun esneme hareketleri dokularda biriken sıvıların dolaşıma girmesi için kas hareketini ve kan dolaşımını hızlandırır.
Stres her derdin başıdır. Spor hem bedenini hem düşünceleri hafifletme gücüne sahiptir. Yetersiz, baş ağrısı yapan uyku da stresi tetikleyen ciddi bir etkendir. Kaliteli bir uyku ile günü verimli geçirmek, rahatlatan bir hobi edinerek daha sakin bir hayat geçirmek de mümkün.
Işgın K, Büyüktuncer Z. Premenstrual sendromda beslenme yaklaşımı. Turk Hij Den Biyol Derg. 2017; 74(3): 249-260 | DOI: 10.5505/TurkHijyen.2017.46667
Yeh K-L, Kautz A, Lohse B, Groth SW. Associations between Dietary Patterns and Inflammatory Markers during Pregnancy: A Systematic Review. Nutrients. 2021; 13(3):834. https://doi.org/10.3390/nu13030834
Arruda de Souza Monnerat, J., Ribeiro de Souza, P., Monteiro da Fonseca Cardoso, L. et al. Micronutrients and bioactive compounds in the immunological pathways related to SARS-CoV-2 (adults and elderly). Eur J Nutr 60, 559–579 (2021). https://doi.org/10.1007/s00394-020-02410-1
Kwak J-H, Eun C-S, Han D-S, Kim Y-S, Song K-S, Choi B-Y, Kim H-J. Gastric Cancer and the Daily Intake of the Major Dish Groups Contributing to Sodium Intake: A Case-Control Study in Korea. Nutrients. 2021; 13(4):1365. https://doi.org/10.3390/nu13041365
Türk Fidan Ö, Büyüktuncer Z. Düşük FODMAP Diyetine Güncel Yaklaşımlar. Turkiye Klinikleri J Health Sci. 2021;6(1):128-38. doi: 10.5336/healthsci.2020-74727
Graczykowska K, Kaczmarek J, Wilczyńska D, Łoś-Rycharska E, Krogulska A. The Consequence of Excessive Consumption of Cow’s Milk: Protein-Losing Enteropathy with Anasarca in the Course of Iron Deficiency Anemia—Case Reports and a Literature Review. Nutrients. 2021; 13(3):828. https://doi.org/10.3390/nu13030828
Brenda Kelly Souza Silveira, Thatianne Moreira Silva Oliveira, Patrícia Amaro Andrade, Helen Hermana Miranda Hermsdorff, Carla de Oliveira Barbosa Rosa, Sylvia do Carmo Castro Franceschini, "Dietary Pattern and Macronutrients Profile on the Variation of Inflammatory Biomarkers: Scientific Update", Cardiology Research and Practice, vol. 2018, Article ID 4762575, 18 pages, 2018. https://doi.org/10.1155/2018/4762575
Luvián-Morales J, Varela-Castillo FO, Flores-Cisneros L, Cetina-Pérez L, Castro-Eguiluz D. Functional foods modulating inflammation and metabolism in chronic diseases: a systematic review. Crit Rev Food Sci Nutr. 2021 Jan 28:1-22. doi: 10.1080/10408398.2021.1875189. Epub ahead of print. PMID: 33506690.
Dash diyeti Akdeniz diyetiUyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.
Hayat boyu beslenme hayatboyubeslenme