Ana içeriğe atla

Bölüm 3: Embriyonik ve Fetal Yaşam

Y
eni birey, eşeyli üreyen canlılarda dişi ve erkek eşey hücresinin (gamet) birleşmesi ile oluşur. Oluşan ilk diploit hücreden doğuma kadar geçen evreye embriyonik ve fetal gelişim denir.

Doğuma kadar geçen bu süreç, hücrenin gelişimi esas alınarak isimlendirilir
Pre-embriyonik dönem: İlk diploit hücre (zigot) - 2. hafta 
Embriyonik dönem: 3.hafta - 8.hafta 
Fetal Dönem: 9. hafta – Doğum (Natus)
How to build a human ELEANOR LUTZ My undergraduate degree is in Developmental and Molecular Biology, and I've worked on several projects explaining human embryo development. The first is a static poster designed as a study guide for medical students (a client project for Nerdcore Medical). The second is a personal project illustrating human development from fertilization to birth using an animated GIF

Embriyonik süreç (embriyogenez), eşey hücrelerinin birleşmesinden sonra segmentasyon ve gastrulasyon aşamaları ile tamamlanır. Gastrulasyon döneminden sonra farklılaşan (organogenez) embriyofetal dönem boyunca gelişerek doğuma hazırlanır.

Embriyogenez
Spermatogenez adlı mayoz bölünme sonucu oluşan erkek eşey hücresinin (sperm) oogenez ile oluşan dişi germ hücresini (ovum/yumurta) döllemesine fekondasyon (fertilizasyon) denir. Fertilizasyon ile oluşan diploit hücre zigot adını alır.

Zigotun her defesında 2n şeklinde mitoz bölünmesiyle (segmentasyon) oluşan her bir hücre (blastomer) birbiriyle eşit büyüklüktedir. Segmentasyonun 4. safhasında hücre sayısı 16 olur. Küre şeklindeki embriyonun bu safası için Latince dut anlamına gelen morula denir. Fertilizasyondan 4. -5. gününde morula uterusa ulaşır. Bu evrede uterus sıvıları morula içine sızmaya başlar. İçte ilk karın boşluğu olan blastosöl oluşur. Blastulasyon adı verilen bu evre sonunda embriyo blastosist (blastula) adını alır.

Blastosit evresinde herbir hücre embriyonal kök hücre (pluripotent)dir.

İç hücre kitlesine embriyoblast, dış hücre kitlesine trofoblast denir.Blastosit halindeki embryo 6. günde trofoblast hücreleri sitotrofoblastve sinstiyotrofoblast tabakalarına dönüşerek rahim (uterus) duvarına tutunur. Rahim duvarı hücreleri çoğalarak (proliferasyon) blastositin etrafını sarar. Hücre etrafında oluşan bu yapı fetal kan birikintileri ile plasentayı oluşturur.İlk haftanın bitiminde embriyonun uterusa yerleşmesine implantasyon denir.

Embriyo blastula evresi öncesine kadar anne (maternal) mRNA ve proteinleri tarafından kontrol edilir. Hücre yönetiminin maternalden zigota geçişi (MZT) blastula evresinde başlar. Gastrulasyon döneminde maternal transkriptler susturulur, zigotik genler aktivasyonu (ZGA) başlar.

Yumurta hücresinde vitellüsun bol bulunduğu bölgeye vejetatif kutup (vegetal pole) denir. Blastula bu kutuptan içe doğru kıvrılarak tabakalaşması (invaginasyon) sonunda embriyoya gastrula denir. Gastrula içindeki boşluk ise gastrosöl adlı ilk sindirimboşluğuolan arkenterondur.

Blastuladan çoklu emriyonel tabakalarının (germ layer) oluştuğu bu sürece gastrulasyon evresi de denir. Gastrulasyonun ilk evresinde ektoderm ve endoderm görülür. Gastrulanın dış tabakası ekzodermi, iç tabakası endodermi oluşturur. Endodremden dışarı açılan boşluk ilk ağız olan blastopordur. İlerleyen dönemde endoderm ile ekzoderm arasında orta tabaka mezodemoluşur.Bu olaya triploblastik gelişim denir.

Embriyo gelişimi sırasında, embriyoyu korumak, beslemek ve atıklarını dışarı aktarmak için yardımcı yapılarda gelişir. Bu yapılara embriyonik zarlar denir. Embriyo ve embriyonik zarlar birlikte konseptusu meydana getirir.

Amniyon: Embriyoyu saran en içteki zardır. Embriyo ile zar arasında amniyon sıvısı bulunur. Embriyoyu dış etkenlerden koruyan tampon bölgedir.

Vitellus Kesesi: Embriyoyunun ihtiyacı olan besin maddelerini barındırır. Zigotun bölünmesi için gerekli enerjinin üretiminde kullanılır. Blastula rahime tutunduktan sonra bu yapı küçülerek kaybolur. İmplantasyondan itibaren besin alışverişi anne kanından yapılır.

Koriyon: Embriyoyu saran en dış tabaka oluşumunda plesantanın yapımında rol alır.

Allantoyis: Göbek kordonunda bulunan atadamar ve toplardamar ile embriyonun metabolik atıkların boşaltımını ve gaz alışverişini sağlar.

Organogenez

Gastrula evresi üç tabakanın farklılaşmasıyla devam eder. Bu farklılaşma gen ekspresyonlarının farklı olmasından ileri gelir. Hücreler farklı yerlere aktif ve pasif şeklide göç eder, belirli hücreler kümeleşir. Genlerin kontrolünde doku ve organlara dönüşür. İlk farklılaşan hücreler beyin, nöral tüp ile diğer merkezi sinir sistemini oluşturur.

Ektoderm: Merkezi sinir sistemi, deri, saç, tırnak, ter bezi, epitel doku, diş, duyu organları, böbrek üstü bezleri

Mezoderm: Kardiyovasküler sistemi, iskelet sistemi,kas sistemi, lenf sistemi, boşaltım sistemi, üreme sistemi

Endoderm: Sindirim sistemi, solunum sistemi, karaciğer, pankreas, tiroid bezi, paratiroid bezi, timus bezi


Fetal ve embriyonik anomaliler

DNA replikasyonu veya onarımındaki hatalar, gen fonksiyonunu veya ifadesini değiştiren, normal gelişim süreçlerini etkileyen mutasyonlara yol açabilir. Gelişimsel anormallikler genellikle organogenezin (organ oluşumu) ve doku farklılaşmasının bozulmalara karşı en savunmasız olduğu embriyonik veya fetal gelişimin belirli aşamalarında meydana gelir. Embriyonik veya fetal gelişimin kritik dönemlerinde ilaçlar, alkol, tütün dumanı, enfeksiyonlar (örn. kızamıkçık virüsü) ve çevresel kirleticiler gibi teratojenik maddelere maruz kalmak, normal hücresel süreçleri veya organ oluşumunu bozabilir. Diyabet, hipertansiyon, obezite veya yetersiz beslenme gibi anne sağlığı koşulları, plasenta fonksiyonunu veya fetüse besin dağıtımını etkileyerek fetal gelişimi etkileyebilir.

Kromozom anormallikleri: Kromozom 21, 18 ve 13'in fazladan bir kopyasından kaynaklı Down Sendromu (Trizomi 21), Trizomi 18 (Edwards Sendromu) ve Trizomi 13 (Patau Sendromu) tipik olarak gametlerdeki (yumurta veya sperm) hücre bölünmesi sırasındaki hatalar veya erken embriyonik gelişim nedeniyle ortaya çıkar. İleri anne yaşı bu durumlar için önemli bir risk faktörüdür.

Atriyal septal defektler (ASD) veya ventriküler septal defektler (VSD'ler) gibi kalpte veya büyük kan damarlarında malformasyonlar, yarık dudak ve damak yapısal anormallikler.

Erken gebelik sırasında yetersiz folik asit alımı da dahil çeşitli faktörler nöral tüp defektlerine neden olabilir. Spina bifida, omurganın tam olarak kapanmaması, değişen derecelerde omurilik ve sinir hasarı; anensefali, başın büyük bir kısmının yokluğudur.

Kistik fibrozis, akciğerleri, sindirim sistemini ve diğer organları etkileyen kalıtsal bozukluk; orak hücre anemisi anormal hemoglobin üretimine ve kırmızı kan hücresi şekline neden olan, ağrı krizleri ve organ hasarı gibi sağlık sorunlarına yol açan genetik durumdur.

Fetal ekokardiyogram, ultrason, anne kanındaki fetal DNA analizi, blastosist aşamasında (5-6. gün) embriyodan alınan hücre ile inceleme yapılabilir. Fetal boynun arkasındaki sıvı dolu alanda artan kalınlık Down sendromunu veya kalp kusurlarını gösterebilir. AFP, hCG, Estriol, Inhibin A PAPP-A kandaki anormal seviyeleri, kromozomal veya nöral anormallik riskinin artmasıyla ilişkili olabilir. Daha kesin tanı sağlayan plasenta dokusunun (koryonik villus) bir örneği veya amniyosentez bozuklukların doğum öncesinde tespiti için analiz edilir.


Gelişim safaları üç aylık dönemlere göre birinci, ikinci ve üçüncü trimester olarak da incelenir.

1.Trimester:
Fertilizasyonu(A) takip eden morula (F) ve blastosit(G) düzeyindeki embriyo uterusa implante (K) olur. Gastrulasyon sürecinde oluşan endoderm, ekzoderm ve mezoderm farklılaşarak doku ve organların oluşumunu başlatır. (bkz: A dan Z ye: rahimde insanın gelişimi)

Embriyonik sürecin 4. haftasında, ekzoderm tabakasından nöral tüp oluşumu (nörulasyon) farklılaşmanın ilkidir. Kalp oluşumu da bu hafta içinde gerçekleşir. Nörulasyon tamamlanmasının (S) ardından 5.haftada ilkel sindirim sistemi(V) ve ana kan damarları (X) oluşur. Anne ile embriyo arasında kan dolaşımı plasenta ve göbek kordonu ile dolaylı olarak sağlanır. 5. hafta sonlanırken ilk kalp atışları başlar. Beyin ve akciğer oluşumu başlar.

Üst (Y) ve alt (Z) uzuvların oluşumundan sonra el tabakası şekillenir(A1). El ve ayak parmakları perdeli durumda (B1) olan fetüsün parmakları ayrılır (C1). Fetüsün 10. haftasında cinsiyet (gonat) hücreleri farklılaştığından (D1) cinsiyet bu aşamadan sonra tayin edilebilir. Dış kulak şekillenerek belirginleşir. 12. haftasını dolduran fetüste göz kapağı (E1) ve iris (F1) gelişimi başlar.

2.Trimester:
Fetüs hücreleri ikinci trimestere kadar hızlıca farklılaşarak doku ve organ oluşumunu başlatır. Özelleşen dokular ikinci trimester evresiyle gelişmeye ve ağırlık kazanmaya başlar. Bu evrede beyin, vücuda göre daha yavaş gelişir. 15. Haftada iskelet ve kas sisteminin belirginleşmesi ile fetüs hareketlilik kazanır. Karaciğer ve pankreas salgıları (sekresyon) başlar. İlk emme hareketi bu dönemde başlar. 20. Haftaya girerken fetüs çevresindeki sesleri duyabilir. Bu dönemde hareketlenmeler artar. Fetüsün hareketlerinin ilk hissedildiği bu zamana canlanma (quickening) denir.

Kahverengi yağ doku oluşumu ile fetüsün buruşuk görünümü kaybolur. Fetüsün ince derisinde kazeöz verniks adlı tabaka fetüsü dış etkenlerden korur. Deriyi kaplayan ince tüyler (lanugo) fetüsün korunmasına yardım eder. Fetus yutkunmaya ve tat almaya başlar. İntestinal kanalda ilk bağırsak hareketi (mekonyum) oluşur.

3.Trimester:
Bu dönemde fetüsün gelişimi hızlanır, ağırlık kazanımı artar. 26.haftada fetüsün parmak izleri oluşmaya başlar. Tüm göz yapıları gelişimini tamamlar. Göz kapakları açılıp kapanır. Fetüs dışarıdan gelen uyarılara tepki vermeye başlar. Beyin gelişimi 27. haftadan sonra hızlanmaya başlar. Akciğer gaz alışverişi sağlayacak düzeydedir. 35. haftaya giren fetüste iskelet ve kas sistemi kardiyo vasküler sistemleri gelişimini tamamlar. Tüm organ ve sistemleri dış dünya için hazır olan fetüs baş üstü konumda doğum kanalından dünyaya gelir.


Kaynaklar ve İleri Okuma:

Alberts, B., Bray, D., Hopkin, K., Johnson, A., Lewis, J., Raff, M. , Essential cell biology, 2014.

M. H., «Hacettepe Üniversitesi Açık Ders Melzemeleri».

Hartl DL., Ruvolo M., Genetics: Analysis of genes and genomes, 2011.

«Ankara Üniversitesi açık ders malzemeleri».

Moore K.L., Persaud T.V.N., Torchia M.G.,, The Developing Human Clinically Oriented Embryology, Elsevier, 9th ed. 2013.

Harding R., Bocking A.D., Fetal Growth and Development, Cambridge University Press, 2001 .

Feigelman S., Nelson Textbook of Pediatrics 20th ed. Elsevier, 2016.

Ross MG, Ervin MG., Obstetrics: Normal and Problem Pregnancies, 7th ed. Elsevier, 2017.

Alberts, B., Molecular biology of the cell. Garland science 6th ed, 2017.

«School of Biological Sciences @ UT Austin,» [Çevrimiçi].

K. N., «Methylenetetrahydrofolate Reductase Activity and Folate Metabolism, Archives Medical Review Journal, 2014».

T. T., «What is renin inhibition? Mechanism of action, Arch Turk Soc Cardiol, 2009».

Biochemistry of human cells .

Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.

Hayat boyu beslenme : minell's projesi , hayatboyubeslenme

En çok okunanlar

Stresle başetme: Huzuru bulmanın yolu

「 Çözüm roket tasarlayıp fırlatmakta yada bilimde teknolojide değil. Özgüvende cesarette bile değil. Çözüm akılda, kalpte, gönülde. İnanç her neredeyse çözüm orada. Hapsolmuş, kaybolmuş, yalnız çaresiz kalmış, yolunu şaşırmış insanlığın çözümü.. 」

Hayat Boyu Beslenme: Bilinmeyen

「 Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir. 」

Bilinçli yemek: Aralıklı açlık nedir nasıl uygulanır

Son dönemin en çok araştırma yapılan konulardan biri de açlık . Çoğunluğu hayvanlar üzerinde denenmiş olmakla birlikte çalışmaların verdiği sonuçlar açlık hakkında daha olumlu düşünmeye teşvik ediyor. Daha çok insan temelli araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Fakat eldeki verilerin önemli bir kısmı en basit ifadeyle, aralıklı açlık ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan büyüme horomonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 ( IGF-1 ) olduğunu gösteriyor. Bu da daha düzenli kan şekeri, daha az yağ tutulumu ve daha az yaşlanma demek aslında. ( farklı sonuçlar: insülin direnci , artan büyüme hormonu ) Aralıklı açlık nedir? Tıpta aralıklı oruç ( intermittent fasting ), dönüşümlü açlık ve zaman kısıtlı açlık gibi türleri olan bilinçli aç kalma hali. Aslında eskiden beri kültürlerin ve çoğu inancın da bir parçası. Türk kültüründe 'azı karar çoğu zarar' deyişi, Japon adalarında 'hara hachi bunme' (腹八分目) yani 'midenin (onda) sekizlik kısmı' olarak tercüm...

Depreme hazırlıklı olmak: Erken uyarı sistemi

D ünyadaki en yoğun üç deprem kuşağından biri, Alp-Himalaya Deprem Kuşağında yer alan bir deprem ülkesi Türkiye 6 Şubat'a depremle uyanır. Depremden saatler sonra yakın uzak birçok ildeki telefonlarda erken uyarı sisteminin yeni bir deprem ikazı vermesiyle saniyeler içinde sarsıntı başlar. Maraş'ı ikinci yıkıcı deprem vurmuştur.

Göbek yağının tehlikesi ve yağ yakmanın matematiği

B el çevresinde göze çarpan bir yağlanma oluşmaya başlamışsa dikkat! Çünkü bu genişleme insulin direncinden, polikistik over sendromuna (PCOS), depresyona, demansa, uyku apnesine, kalp damar hastalıklarına, karaciğer yağlanmasına, kolon, meme, prostat kanserlerine kadar birçok hayati sorun için ihtardır.

COVID-19: Hastalıkla ilişkili bulunan kriter

Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından 11 Mart 2020'de küresel salgın ilan edilen yeni koronavirüs hastalığı ( COVID - 19 ) için aşı çalışmaları ve aşıya karşı çelişkili görüşler devam ederken, insanımıza düşen ilk ve öncelikli tedbir kontrollü sosyal hayattır. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar alışkanlıkları ve hayat kalitesi n i farklı şekilde etkilemiş olabilir. Fakat pandemi krizi nde süreci kısaltacak başetme yollarıda yok değil. Koronavirüs, diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi kronik hastalıkların bulunduğu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda daha riskli olabiliyor. Bu riskinin azaltılmasında ve bağışıklığı artırmada düzenli orta düzey fiziksel hareket , uygun beslen m e ve kaliteli uyku yu içeren hayat biçimi nin önemli bir rolü olabilir. Koronavirüs salgını içinde yaklaşan ikinci Ramazan ayında orucun , yeterli sıvı alımı, etkili beslenme ve uygun egzersiz ile desteklenmesi bağışıklık sistemini iyileştirebilir . Şuana kadar kanıtlanmış te...

Çay: Demleme şekli ve antioksidan etkisi

Türkiye ve dünya genelinde sudan sonra çay , en çok tüketilen içeceklerden biridir. Camellia Sinensis adlı çay bitkisinin yaprakları; soldurma, fermantasyon, kıvırma, kurutma gibi işlemlemlerden geçirilir. İşlem farklılığını göre beyaz, yeşil, matcha , oolong, siyah ve pu-erh çayları elde edilir. Çayda kafein (tein) ve antihipertansif, karaciğer koruyucu, rahatlatıcı, sakinleştirici etkisi olduğu düşünülen, çaya umami tad veren L-teanin ile birlikte 4000 civarında madde bulunur. Fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olası etkilerinden dolayı EGCG (epi gallo kateşin gallat) çayın en çok araştırılan bileşenlerinden biridir. Antioksidan kapasitesi yüksek bir bileşik olan EGCG, C vitamininden 20 kat, E vitamininden 30 kat daha aktif tir. Bir flavonoid grubu polifenol olan kateşin ve türevleri (EGCG, ECG, EGC, EC); beyaz, sarı ve yeşil çayın temel bileşenleridir. Çayın kendine özgü acı - buruk tadını verir. Oolong ve siyah çay gibi yarı ve tam fermente çay üretimi için gene...

Bağırsak Beyin: Mikrobiyota nedir ne yapar

Antik Yunanca'da « küçük asa » anlamına gelen bakterilerin çoğunlukta olduğu, ve mantar, arke, virüsleri de içeren mikroorganizma topluluğuna mikrobiyota , mikro biyom yada mikrobiyal ekosistem adı verilir. İnsan mikrobiyotası ilk, anne karnında - doğum sırasında oluşmaya başlayıp yetişkin insanda, insan hücre sayısının 1.3 - 2.2 katına ve 1.5- 2 kilogram ağırlığı ile insan beyni ağırlığına ulaşır. Deri, ağız, burun, solunum sistemi, sindirim sistemi ve ürogenital sistem dahil vücudun iç ve dış bölgelerinde yaygın olarak bulunurken, bağırsak mikrobiyatası insan vücudundaki en kalabalık yerleşim yeridir, bağırsak florası olarak da adlandırılır. Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası ; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nöro transmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri ( bütirik asit , propionik asit, asetik asit), konjuge lino...

Acı su gerçekleri: Ne kadar su harcıyoruz?

Hepimizin 💧 suya ihtiyacı var ama yeryüzünde suyun sadece % 2️.5 'i tatlı 💧 su yani içilebilir 🚰 su.

Aralıklı açlık: Sağlık etkileri

Uluslararası Hastalık Sınıflama ( ICD-11 ) kılavuzunda 5A00–5D46 kodlu Endokrin, Nutrisyonel ve Metabolik Hastalıklar sınıfında yer alan metabolik sendrom; artmış bel çevresi, yüksek kan basıncı, yüksek trigliserit, düşük HDL, bozulmuş açlık kan şekeri gibi faktörlerden en az üçünü içeren bir modern zaman sağlık sorunudur.  Genetik eğilim bir neden olmakla birlikte, temelinde masabaşı işlerle yaygınlaşan hareketsiz hayat, hazır besin zincirlerine bağımlı ve/ veya gereğinden fazla ve sağlıksız beslenmenin neden olduğu insülin direnci yatar. Bu sorunun önlenmesinde temel yöntem ise stres , si ga ra , al k ol üçlüsünden uzak, fiziksel olarak hareketli ve beslenme düzeninin de planlandığı hayat tarzı değişikliğidir. Toplumda yaygın bazı kanser türlerini de tetikleyebilen metabolik sendromun tedavisinde aralıklı açlık , yararlı bir etki oluşturabilir. Başlangıç ve bitiş zamanına göre aralıklı açlık iki sınıfa ayrılır: Şafakta başlayıp günbatımında biten, çoğunlukla insanların...