T
ürkiye’de sanayileşme, kentleşme ve yanlış tarım uygulamaları yüzünden yüzey ve yeraltı suları giderek kirleniyor. Birçok çeşmeden akan su halihazırda kirli, kireçli. Yine de umut var. Su arıtma teknolojileri, özellikle ev tipi içme suyu sistemleri, su kalitesini belirgin şekilde iyileştirip ekolojik ve sağlık risklerini düşürüyor. Ama atık suyun yeniden kullanımı hâlâ çok sınırlı. 2017’de 1.015 arıtma tesisinin sadece 15’i yeniden kullanım yapıyor, bu da arıtılmış kentsel atık suyun yalnızca %0,78’i demek.
Su artıma kullanım oranı ise değişken. Mesela bir ilçede 810 hane incelenmiş, bunların sadece %8,3'ünü oluşturan 67 hanede ev tipi su arıtıcı kullanıldığı görülmüş. Musluk suyunda koliform bakteri çıkmazken, arıtılmış sulardan birinde düşük de olsa %2,5 civarında bulunmuş. Arıtma cihazı suyun florür, kalsiyum, magnezyum gibi faydalı minerallerini ve sertliğini ciddi şekilde düşürmüş; nitritte fark yok, amonyum da hiç tespit edilmemiş. Sonuç olarak ev tipi arıtıcılar faydalı mineralleri azalttığı nedeniyle sağlıklı ve kaliteli içme suyu için ideal bulunmamış ve iyi hijyen sağlanmazsa mikrobiyolojik risk oluşturma ihtimalide eklenmiş.

Son elli yılda yapılan araştırmalar, sert su içmenin sağlıkla özellikle de kalp-damar hastalıklarıyla yakından ilişkili olabileceğini ortaya koymuş. Sert, kireçli su dediğimiz şey aslında içinde bol miktarda kalsiyum ve magnezyum bulunan su. Yapılan birçok çalışma, bu tür suyun kalp hastalıkları, büyüme geriliği ve üreme sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini göstermiş. Üstelik iş sadece minerallerle bitmiyor; mesela suyun asidik olması böbreklerin kalsiyum ve magnezyumu geri emilim biçimini etkileyebiliyor. Yani suyun farklı bileşenleri de sağlığımızı farklı şekillerde etkileyebiliyor. Toplam çözünmüş katı madde miktarı 500 ppm'den fazla olan sert sular sürekli tüketildiğinde insan sağlığını olumsuz etkileyebileceği söylenmiş.
Bu konu aslında bilim dünyasında hâlâ tartışmalı. 1950’lerden beri suyun sertliğiyle kalp-damar hastalıkları arasında doğrudan bir bağlantı olabileceği düşünülüyor. 1980’den bugüne kadar yayınlanan çalışmaların çoğu incelendiğinde tablo şöyle görünüyor: Birçok coğrafi çalışma, sert su içilen bölgelerde kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranlarının daha düşük olduğunu bulmuş, ama hepsi aynı sonuca varmamış. Daha ayrıntılı vaka-kontrol ve kohort araştırmaları ise özellikle sudaki magnezyumun koruyucu bir etkisi olabileceğini gösteriyor, öyle ki yüksek magnezyum içeren su içenlerde kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranı yüzde 30-35 kadar daha düşük çıkıyor. İlginç olan şu ki bu ölüm oranında bir düşüş var ama hastalığın görülme sıklığında aynı etki gözlenmiyor. Bilim insanları bu ters ilişkinin biyolojik olarak mantıklı olduğunu ve deneysel bulgularla da uyumlu göründüğünü söylüyor. Yani kalsiyum değil, esas mesele magnezyum olabilir.
Peki su nasıl arıtılır? Suyu arıtmanın yaygın yöntemleri arasında ters ozmoz, damıtma, karbon filtrasyonu, iyon değişimi, ultrafiltrasyon, UV dezenfeksiyonu, ozonlama ve klorlama yer alır.
Kireç sertliğini, mikropları ve mineralleri toplayan su arıtma cihazları genelde üç yoldan birini kullanır: ters ozmoz, distilasyon (kaynat‑yoğuştur), ya da deiyonizasyon yani iyon değişimi. Evlerde en çok ters osmoz mekanizmasını görürüz; diğerleri daha çok özel kullanım içindir.
Nasıl çalışır? Ters osmoz sistemlerde su önce kaba pislikleri tutan bir sediment filtreden, sonra klor/kloramini ve kokuyu alan aktif karbon filtreden geçer. Ardından işin kalbi olan ters osmoz membranı gelir: su molekülünü geçirir, tuzları/mineralleri ve çoğu mikrobu geri çevirir. Çıkan temiz su depoya gider; konsantre tuzlu su da gidere atılır. Bazı cihazlarda çıkışta UV ışıkla ekstra mikrop kırma ve tadı yumuşatmak için ufak bir “yeniden mineralizasyon” kartuşu olur.
Distilasyon, suyu kaynatıp buharını yoğunlaştırır. Buhar temizdir; mineraller, kireç ve mikrop çoğu kazan dibinde kalır. Yavaş ve elektrik harcar ama etkilidir.
Deiyonizasyon, sudaki iyonları reçinelerle “H+ ve OH-” ile değiştirerek neredeyse saf su yapar. Mineralleri çok iyi alır ama tek başına mikroplara çözüm değildir; daha çok laboratuvar/akü/cihaz işlerinde kullanılır.
Kireç, sudaki kalsiyum ve magnezyumdan oluşur; kettle, espresso makinesi, kombi gibi yerlerde taş gibi birikir. Ters osmoz, distilasyon ve deiyonizasyon bu iyonları uzaklaştırdığı için kireç oluşmaz. Klasik “yumuşatıcılar” ise Ca/Mg’yi sodyumla değiştirir, kireci azaltır ama toplam tuzu pek düşürmez; sizinki “mineralleri atan” bir sistemse bu ters osmoz/distilasyon/deiyonizasyon gruplarına girer.
Mikroplar ne oluyor? Ters osmoz membranı bakterileri ve protozoaları genelde fiziksel olarak geçirmez, virüsleri de büyük ölçüde tutar. Üstüne UV varsa, kalanları da üreyemez hale getirir. Ama UV, klor gibi suyun içinde kalıp “koruma” yapmaz, ışıklanır ve biter. O yüzden depo/boru kısımlarını temiz ve dolaşımlı tutmak önemli.
Neden tercih edilir? Kireç yok yyani kettle, kahve makinesi, ütü, nemlendirici ve tesisat rahat eder; enerji verimi ve cihaz ömrü artar. Geniş yelpazede arıtım yapar. Sadece mineraller değil; kurşun, nitrat, bazı pestisitler, florür, kötü tat/koku yapan organikler de ciddi oranda azalır. karbon filtre buna çok yardım eder. Tutarlı bir kalitede su verir. Kaynak dalgalansa da çıkan su genelde sabit olur. Riskli şebekeler veya kuyu suları için ekstra güven katmanı sağlar. Kontrollü mineral ekleme ile akvaryumun yanında laboratuvar cihazları, espresso gibi hassas uygulamalar için su idealdir.
Eksilerini göz ardı etmemek gerekir. Mineraller ve alkalinite azaldığı için suyun tadı “yavan” gelebilir, tamponlama düşük olduğundan metal tesisatta korozyon riski artabilir. Çözümse ufak bir remineralizasyon kartuşu ya da az bir ham su karıştırma olabilir. Beslenme konusuna gelince minerallerin büyük kısmını zaten yiyecekten alırsınız; ama suyunuz normalde kalsiyum/magnezyuma anlamlı katkı yapıyorsa, bu katkı kaybolur. Ayrıca bakım disiplini ister. Karbon filtreler zamanla dolar; UV lambaların ömrü vardır, tank/hat içlerinde durgunluk olursa biyofilm gelişebilir. Düzenli temizlik ve zamanında değişim şart.
Su/enerji maliyeti ayrı bir konudur. Ters osmoz bir miktar suyu konsantre olarak gidere yollar. Eeski modellerde 1 birim su için 3–5 birim atık; yeni “yüksek geri kazanımlı/tanksız” modeller çok daha iyi. Distilatörler konsantre üretmez ancak suyu buharlaştırmak için ciddi elektrik enerjisi gerektirir ve yavaştır.
Hangi sistemi seçmeli?
Ev için dengeli bir paket, iyi bir ön filtrasyon + aktif karbon + ters osmoz membranı + (varsa) çıkışta UV + hafif remineralizasyon çoğu senaryoda nokta atışı.
Su çok sertse bu durumda membran kireçlenmesin diye anti‑scale kartuşu veya girişte yumuşatma.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
Bilgehan Nas, Sinan Uyanik, Ahmet Aygün, Selim Doğan, Gürsel Erul, K. Batuhan Nas, Sefa Turgut, Mustafa Cop, Taylan Dolu; Wastewater reuse in Turkey: from present status to future potential. Water Supply 1 February 2020; 20 (1): 73–82. doi: https://doi.org/10.2166/ws.2019.136
Burke M, Wells E, Larison C, Rao G, Bentley MJ, Linden YS, Smeets P, DeFrance J, Brown J, Linden KG. Systematic Review of Microorganism Removal Performance by Physiochemical Water Treatment Technologies. Environ Sci Technol. 2025 Mar 28. doi: 10.1021/acs.est.4c03459. Epub ahead of print. PMID: 40152626.
Boyraz, Y.K., Demir, L.S., Eken, K., Tabara, M.F., Evci, R., Durduran, Y., Uyar, M., & Şahin, T.K. (2019). Determination of usage frequency of household type water purifiers and effects on drinking water quality in Meram district. Turkish Bulletin of Hygiene and Experimental Biology.
P.Ramya et al, A Study On The Estimation Of Hardness In Ground Water Samples By Edta Tritrimetric Method. International Journal of Recent Scientific Research Vol. 6, Issue, 6, pp.4505-4507, June, 2015
Raviteja Chopparapu, Kartik Raju Sambattula, Dileep Kumar Edara, Raviteja Dasari, Vignesh Sycam, G. Srivalli, Mallapuram Bala Chennaiah; A review article on water purification techniques by using fiber composites and biodegradable polymers. AIP Conf. Proc. 16 July 2020; 2247 (1): 040007. https://doi.org/10.1063/5.0004069
Kumar R. Potential Health Impacts of Hard Water: A Review of Literature. International Journal for Research in Applied Science and Engineering Technology. 2024
Monarca, S., Zerbini, I., Simonati, C., & Gelatti, U. (2003). [Drinking water hardness and chronic degenerative diseases. II. Cardiovascular diseases]. Annali di igiene : medicina preventiva e di comunita, 15 1, 41-56 .
Hopps, H.C., & Feder, G.L. (1986). Chemical qualities of water that contribute to human health in a positive way. The Science of the total environment, 54, 207-16 .
Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.
hayatboyubeslenme
Hayat Boyu Beslenme