Ana içeriğe atla

Türkiye'de pestisit kullanımı: Hastalıkların kökeni ilaç eksikliği değil yanlış yaşam

T
arımda ürüne zarar veren yabani otlara (herbisit), böceklere (insektisit), mantarlara (fungusit), bakterilere (bakterisit), kemirgenlere (rodentisit), akarlara (akarisit), kenelere (mitisit), larvalara (larvasit), solucanlar (nematosit), örümceklere (akarisit), salyangozlara (mollusit), alglere karşı korumak için pestisit (haşerekıran) kullanılır.

Tarihi Sümerlilere kadar uzanan pestisitler, ikinci Dünya Savaşında biyolojik silah olarak kullanılmak üzere sentetik üretimi hızlanır. Kullanımı yaygınlaşan bir sentetik böcek öldürücü olan DDT (Diklorodifenil trikloroetan) bir dönem sıtma kontrolünde kullanılır, fakat organizmalarda birikerek canlı ve çevre sağlığını tehdit ettiği için yasaklanan pestisitlerden biridir. Yasaklı bu zehirlerin Türkiye’de kullanımı 1980lerin başına kadar devam eder.

Tüm dünyada toplam pestisit kullanımında ilk 3 te olan Çin, ABD ve Kanada ile Fransa, Malezya, İtalya'nın ardından 12. sırada Türkiye yer alır. Hektar başına pestisit kullanımında ise 52.6 kg ile Maldivler birinci olur. Bu rakam Çin'de 13.1 kg, Türkiye’de 2.3 kg iken ve 0.00003 kg ile Pakistan listenin en sonundadır. Ülkemizde yoğun (entansif) tarım yapılan Akdeniz ve Ege gibi bölgelerde pestisit kullanımı Türkiye ortalamasının çok üzerindedir.
(bkz: Türkiye’de 2006 - 2021 arasında kullanım oranları)

Pestisitler kullanıldığında kalıntıları emilim, süzülme, buharlaşma, sprey sürüklenmesi ve yüzey akışı gibi yollarla toprağa, havaya, suya karışarak maruziyeti artırır. Kalıntılar pestisitlerin kendisi kadar ve hatta onlardan daha zehirli olabilmektedir. Su yoluyla bitkilerde fotosentezi, çürükçül mikroorganizmaların işleyişini bozar. Tarım ile uğraşan ve pestisite maruz kalan insanlarda kromozom anomalileri, karaciğer, böbrek ve kaslarda bozuklukları görülebilir. Araştırmalar düşük dozda uzun süreli pestisit maruziyetinin insan üzerinde oluşturduğu Alzheimer, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar, üreme sistemini etkileyen bozulmalar dahil çeşitli zararlarını bildirir. Tarımsal üretimde 40 çeşit pestisitin kronik etkilerinin yanı sıra, kullanımı sırasında solunum ve cilt yoluyla akut zehirlenmelere ve ölüme neden olur. Tarımda en çok kullanılan organofosfatlı pestisitler, beyinde asetilkolinesteraz enzimi üzerinde etkilidir. Sinir, solunum ve kalp sistemini etkiler ve en yaygın zehirlenme nedenidir.

Artan dünya nüfusuna ve besin talebine karşı azalan tarım alanlarından maksimum verim alınması adına pestisitlerin kullanımı kısa vadede faydalı görünebilir. Fakat tarlaları kentleri dolaşarak evlerin içine girer, nihayetinde faturası çevre ve insan sağlığına kesilir. Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi (ÇİSİP) kapsamında yayımlanan 'Pestisitler ve Sağlığa Etkileri' bilgi notunda pestisitlerin yalnızca tarımda kullanılmadığı, kentsel akarsularda tarımsal akarsulardan daha fazla pestisit içerdiğine değinilir, kentlerde haşere ve kemirgenlerle mücadelede biyosit (canlıkıran) etken maddeleri içeren biyosidal ürünlerle birlikte pestisitlerin, sağlık için ciddi bir risk oluşturduğuna dikkat çekilir ve alternatiflere yer verilir:

" Fetüsten anne sütüne, çeşme suyundan okul bahçesine kadar hemen her yerde pestisitlerin olumsuz etkilerine maruz kalabiliyoruz... Çocuklar, kirletilmiş yüzeylere temas ettiğinde, okul ortamında günlerce kalabilen pestisit kalıntılarını bünyelerine alabilirler...Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM) raporlarından elde edilen bilgilere göre 2008 yılında tarımsal kimyasallarla oluşan zehirlenmeler tüm zehirlenme nedenleri arasında ikinci sırada yer almıştır...Pestisitleri son çare olarak kullanan veya hiç kullanmadan geliştirilen bazı tarım sistemleri arasında entegre zararlı yönetimi (EZY), agroekoloji, organik tarım, onarıcı tarım ve Fukuoka doğal tarım bulunmaktadır."

pestisitler ve sağlığa etkileri

Pestisit kalıntısının bilinçsiz kullanımını önlemek ve gıdada en az riskle kullanmak için, uluslararası sistemde kabul edilen azami kalıntı seviyesi (MRL) belirlenir. Bu düzeyin üzerinde kullanım sağlığı daha çok tehdit eder. Ulusal ve uluslararası çalışmalar bahçelerden, halk pazarlarından, marketlerden topladıkları ürünlerde pestisit kalıntı taraması yapmaktadır. Ülkemizde pestisit kalıntılarıyla ilgili ilk çalışmalar 1959 yılında Ankara Zirai Mücadele İlaç ve Aletleri Enstitü Kalıntı Analiz Laboratuarı’nın kurulmasıyla başlar.

2022 de yayımlanan bu çalışmalardan biri, meyve sebzedeki pestisit kalıntısını inceleyen son on iki yıldaki ulusal çalışmaları değerlendirdi. Buna göre neredeyse her dört çalışmanın üçünde besinlerde pestisit kalıntısına rastlandığı bildirildi. Bu çalışmaların yarısına yakınında maksimum kalıntı düzeyinin aşıldığı ve hatta yasaklı pestisitler kullanıldığı gösterildi. İzmir'de üretilen kuru üzümlerin yaklaşık dörtte üçünde pestisit bulundu. Konya'da domates ve patlıcan örneklerinde limitin 7 ila 11 katı olan ve kullanımı yasaklanmış Oxamyl saptandı.

> Türkiye'de maksimum pestisit kalıntı düzeyini aştığı saptanmış bazı gıdalar
Yazar izniyle, Türkiye'de maksimum pestisit kalıntı düzeyini aştığı saptanmış bazı gıdalar

2022 yılında pestisit nedeniyle AB'den Türkiye'ye iade edilen yerli gıda ürünleri 3 katına çıktı. Limiti aşan veya yasaklı olan pestisit kullanımı, ürünlerin gümrükten geri dönmesine neden olmakla bitmez. Bu durum gıda israfı ve aynı zamanda yerli tüketici için bir tehdittir. Ayrıca Türkiye’de yerli ve ithal tüm ürünlerde her türlü zararlı maddenin tespitini ve kamuya açık bir portalda yayınlanmasını gerekli kılar.
(bkz: AB gıda ve yem ticaretinde sağlığı tehdit edici kalıntılar bilgi portalı: RASFF - Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi: son veriler)

Pestisit kalıntısı ile ilgili bir çalışmda ilkbahar, yaz ve sonbaharda toplanan 42 ürün incelendi. Çalışmada çeşitli pazarlardan alınan nar, kabak, patlıcan, biber ve patates örneklerinin limiti aşan pestisit kalıntısı bulunmazken, portakal ve limonda limitin üzerinde kalıntı bulundu. Asma yaprağında sınır düzeyinin 870 ve 260 katı olan toksik iki fungusit etken madde saptandı. Bu ürünleri sık tüketenler üzerinde ciddi bir risk faktörü olduğmaruziyetidı. Bununla birlikte pestisit kalıntılarını azaltmak mümkün olabilir. Su ve çeşitli çözeltilerle yıkama dahil bazı işlemler azaltmada bir miktar etkili olabilir. Örneğin asma yaprağını kuru şekilde saklama yerine salamuralı olarak bekletmek pestisit kalıntısını önemli miktarda azalttı. Öte yandan günümüzde kullanılan çoğu pestisitler bitkinin köklerinden emilip heryerine işlediği için yıkamak çözüm olmaz.

Kısa dönem yararına karşılık uzun dönem zararı dolayısıyla tartışmalı bir konu pestisitler. Amaç azalan kaynakların verimli kullanımı ise bu zehirlerin kullanımı zorunlu gibi algılanabilir. Fakat onun yerine alternatif yöntemler bulunmaktadır. Maruz kalınacak zehirlerdense biyoteknik ve biyolojik mücadele ile pestisitlere iyi alternatif olacak seçeneklerin geliştirilmesi ve kullanımı zorunludur. Çünkü pestisit zararlıların yanında topraktaki tüm canlıları öldürür, o canlılarla beslenen ekosistemi bozar. Toprağın organik madde oranını azaltarak sonuçta verimsizleşen arazilere neden olur. Devamlı kullanımı ile zararlılarda pestisite direnç gelişmesi önemli ürün kayıplarına yol açarken, sivrisinek gibi hastalık etmenlerinin taşıyıcısı olan türlerle mücadelede başarıyı düşürür. Pestisitler yalnızca tarım arazilerinde değil kırsal, kentsel, evsel her alanda dokunduğumuz yüzeylerde, aldığımız nefeste karşımıza çıkar içimize işler.

Yeterli beslenip düzenli su içelim sağlıklı olalım derken, bu zehirlerrin bilinçsiz kullanımı dünyamızı kirletir, sağlığımızdan eder.

Kaynaklar ve İleri Okuma:

T.C Tarım ve Orman Bakanlığı. Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği Rehberi

Worldometers. Pesticide Use by Country

Statistica. Agricultural consumption of pesticides per area of cropland worldwide from 1990 to 2020

Çağlayan, Ç., Yavuz, M., Şehiroğlu,B. (2023) Pestisitler ve Sağlığa Etkileri. G. K. Jensen (Ed.), A. Stauffer, F. Gacal, B. Hacımustafa (Ktk). Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi.

Başaran, N. (2022). Pestisitler; İstenmeyen Etkiler, Pestisit Maruziyetinin Nörolojik, Üreme ve Gelişim Sistemine Olası Etkileri. K. Şahin ve H. F. Keleştemur (Eds.). Endokrin Bozucular ve Sağlık (s. 65-80). Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları. DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-04-7.ch04.

HSGM. BİYOSİT VE BİYOSİDAL ÜRÜN. T.C Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü. https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/cevresagligi-biyosidal.html

Tözün M. , Akar G. (2022). TÜRKİYE’DE GIDA NUMUNELERİNDE PESTİSİT KALINTILARI ÜZERİNE 2010 YILI SONRASI ULUSAL LİTERATÜRÜN İNCELENMESİ. ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi. 7(1): 177-191.

Kaya, T. & Tuna, A. L. (2019). İzmir İlindeki Üç Halk Pazarından Alınan Meyve ve Sebze Örneklerindeki Pestisit Kalıntı Miktarının Araştırılması . Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi , 6 (1) , 32-38 . DOI: 10.19159/tutad.437474

Özdemir, T., & Kiraz, E. D. E. (2022). Pestisitlerin Çevre Sağlığı Üzerindeki Etkisi. City Health Journal, 3(2), 18-23.

Denizli, A., Şener, G., Özgür, E. (2013). Zararlarına rağmen vazgeçilemeyen tarım ilaçları: Pestisitler. Bilim ve Teknik Der. May 68-71.

Kara-Kaşka M. (2022). Pestisit nedeniyle AB'den Türkiye'ye iade edilen gıdalar neden rekor kırdı? Bu gıdalara ne oldu? BBC. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61406244

Akdoğan, A. , Divrikli, Ü. & Elçi, L. (2012). Pestisitlerin Önemi ve Ekosisteme Etkileri . Akademik Gıda , 10 (1) , 125-132 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/akademik-gida/issue/55824/764714

Öğüt, S. (). PESTİSİTLERİN OLUMSUZ SAĞLIK ve ÇEVRE ETKİLERİ. Adnan Menderes Üniversitesi Şehir Sağlığını Geliştirme Araş. ve Uyg. Merkezi. https://akademik.adu.edu.tr/aum/sesam/default.asp?idx=323131

Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.

Hayat boyu beslenme : minell's projesi , hayatboyubeslenme

En çok okunanlar

Stresle başetme: Huzuru bulmanın yolu

「 Çözüm roket tasarlayıp fırlatmakta yada bilimde teknolojide değil. Özgüvende cesarette bile değil. Çözüm akılda, kalpte, gönülde. İnanç her neredeyse çözüm orada. Hapsolmuş, kaybolmuş, yalnız çaresiz kalmış, yolunu şaşırmış insanlığın çözümü.. 」

Hayat Boyu Beslenme: Bilinmeyen

「 Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir. 」

Bilinçli yemek: Aralıklı açlık nedir nasıl uygulanır

Son dönemin en çok araştırma yapılan konulardan biri de açlık . Çoğunluğu hayvanlar üzerinde denenmiş olmakla birlikte çalışmaların verdiği sonuçlar açlık hakkında daha olumlu düşünmeye teşvik ediyor. Daha çok insan temelli araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Fakat eldeki verilerin önemli bir kısmı en basit ifadeyle, aralıklı açlık ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan büyüme horomonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 ( IGF-1 ) olduğunu gösteriyor. Bu da daha düzenli kan şekeri, daha az yağ tutulumu ve daha az yaşlanma demek aslında. ( farklı sonuçlar: insülin direnci , artan büyüme hormonu ) Aralıklı açlık nedir? Tıpta aralıklı oruç ( intermittent fasting ), dönüşümlü açlık ve zaman kısıtlı açlık gibi türleri olan bilinçli aç kalma hali. Aslında eskiden beri kültürlerin ve çoğu inancın da bir parçası. Türk kültüründe 'azı karar çoğu zarar' deyişi, İslami bakışta ' insana belini doğrultacak iki lokma yeter, bununla yetinmezse midenin en çok üçte biri yeme

COVID-19: Hastalıkla ilişkili bulunan kriter

Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından 11 Mart 2020'de küresel salgın ilan edilen yeni koronavirüs hastalığı ( COVID - 19 ) için aşı çalışmaları ve aşıya karşı çelişkili görüşler devam ederken, insanımıza düşen ilk ve öncelikli tedbir kontrollü sosyal hayattır. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar alışkanlıkları ve hayat kalitesi n i farklı şekilde etkilemiş olabilir. Fakat pandemi krizi nde süreci kısaltacak başetme yollarıda yok değil. Koronavirüs, diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi kronik hastalıkların bulunduğu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda daha riskli olabiliyor. Bu riskinin azaltılmasında ve bağışıklığı artırmada düzenli orta düzey fiziksel hareket , uygun beslen m e ve kaliteli uyku yu içeren hayat biçimi nin önemli bir rolü olabilir. Koronavirüs salgını içinde yaklaşan ikinci Ramazan ayında orucun , yeterli sıvı alımı, etkili beslenme ve uygun egzersiz ile desteklenmesi bağışıklık sistemini iyileştirebilir . Şuana kadar kanıtlanmış te

Depreme hazırlıklı olmak: Erken uyarı sistemi

D ünyadaki en yoğun üç deprem kuşağından biri, Alp-Himalaya Deprem Kuşağında yer alan bir deprem ülkesi Türkiye 6 Şubat'a depremle uyanır. Depremden saatler sonra yakın uzak birçok ildeki telefonlarda erken uyarı sisteminin yeni bir deprem ikazı vermesiyle saniyeler içinde sarsıntı başlar. Maraş'ı ikinci yıkıcı deprem vurmuştur.

Göbek yağının tehlikesi ve yağ yakmanın matematiği

B el çevresinde göze çarpan bir yağlanma oluşmaya başlamışsa dikkat! Çünkü bu genişleme insulin direncinden, polikistik over sendromuna (PCOS), depresyona, demansa, uyku apnesine, kalp damar hastalıklarına, karaciğer yağlanmasına, kolon, meme, prostat kanserlerine kadar birçok hayati sorun için ihtardır.

Çay: Demleme şekli ve antioksidan etkisi

Türkiye ve dünya genelinde sudan sonra çay , en çok tüketilen içeceklerden biridir. Camellia Sinensis adlı çay bitkisinin yaprakları; soldurma, fermantasyon, kıvırma, kurutma gibi işlemlemlerden geçirilir. İşlem farklılığını göre beyaz, yeşil, matcha , oolong, siyah ve pu-erh çayları elde edilir. Çayda kafein (tein) ve antihipertansif, karaciğer koruyucu, rahatlatıcı, sakinleştirici etkisi olduğu düşünülen, çaya umami tad veren L-teanin ile birlikte 4000 civarında madde bulunur. Fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olası etkilerinden dolayı EGCG (epi gallo kateşin gallat) çayın en çok araştırılan bileşenlerinden biridir. Antioksidan kapasitesi yüksek bir bileşik olan EGCG, C vitamininden 20 kat, E vitamininden 30 kat daha aktif tir. Bir flavonoid grubu polifenol olan kateşin ve türevleri (EGCG, ECG, EGC, EC); beyaz, sarı ve yeşil çayın temel bileşenleridir. Çayın kendine özgü acı - buruk tadını verir. Oolong ve siyah çay gibi yarı ve tam fermente çay üretimi için gene

Bağırsak Beyin: Mikrobiyota nedir ne yapar

Antik Yunanca'da « küçük asa » anlamına gelen bakterilerin çoğunlukta olduğu, ve mantar, arke, virüsleri de içeren mikroorganizma topluluğuna mikrobiyota , mikro biyom yada mikrobiyal ekosistem adı verilir. İnsan mikrobiyotası ilk, anne karnında - doğum sırasında oluşmaya başlayıp yetişkin insanda, insan hücre sayısının 1.3 - 2.2 katına ve 1.5- 2 kilogram ağırlığı ile insan beyni ağırlığına ulaşır. Deri, ağız, burun, solunum sistemi, sindirim sistemi ve ürogenital sistem dahil vücudun iç ve dış bölgelerinde yaygın olarak bulunurken, bağırsak mikrobiyatası insan vücudundaki en kalabalık yerleşim yeridir, bağırsak florası olarak da adlandırılır. Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası ; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nöro transmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri ( bütirik asit , propionik asit, asetik asit), konjuge lino

Acı su gerçekleri: Ne kadar su harcıyoruz?

Hepimizin 💧 suya ihtiyacı var ama yeryüzünde suyun sadece % 2️.5 'i tatlı 💧 su yani içilebilir 🚰 su.

Ödem nasıl atılır

Dokularda sıvı birikmesiyle oluşan ödem, periferik olan türünde cilde baskı uygulandığında bir süre çöküp kalan şişliktir. Fazla tuz tüketimi, hareketsizlik, altta yatan bir hastalık, bazı ilaçlar, stres, mens dönemi ( PMS ) ve gebe lik gibi hormonal değişimler, uzun dönem proteinden yetersiz beslenme bu şişliğin nedeni olabilir. Uzun süre inmeyen şişlikte gecikmeden sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir. Nefes almada güçlük, ağrı gibi belirtilerde acil yardım gerekir. En temel tedavi bireye ve mevcut hastalıklarına uygun makro - mikro besin ögeleri ve biyoaktif bileşenleri içeren doğru bir beslenme düzeninin dahil olduğu hayat tarzı değişikliğidir: - Ölçülü ve doğru olmak. Yararlı olanı zararlı yapan miktarıdır. İhtiyaç fazlası olan, yanlış olan bedene maddi ve manevi yük olduğu gibi başka sorunlara da yol açabilir. Bir iki mevsimlik bitkilerin her zaman ulaşılabilir olması talebin yanlış olduğunu gösterir. Daha çok daha büyük ürün hedefiyle ilaçlara boğulmuş, sistemini şa