(bkz: Türkiye’de 2006 - 2021 arasında kullanım oranları) Pestisitler kullanıldığında kalıntıları emilim, süzülme, buharlaşma, sprey sürüklenmesi ve yüzey akışı gibi yollarla toprağa, havaya, suya karışarak maruziyeti artırır. Kalıntılar pestisitlerin kendisi kadar ve hatta onlardan daha zehirli olabilmektedir. Su yoluyla bitkilerde fotosentezi, çürükçül mikroorganizmaların işleyişini bozar. Tarım ile uğraşan ve pestisite maruz kalan insanlarda kromozom anomalileri, karaciğer, böbrek ve kaslarda bozuklukları görülebilir. Araştırmalar düşük dozda uzun süreli pestisit maruziyetinin insan üzerinde oluşturduğu Alzheimer, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar, üreme sistemini etkileyen bozulmalar dahil çeşitli zararlarını bildirir. Tarımsal üretimde 40 çeşit pestisitin kronik etkilerinin yanı sıra, kullanımı sırasında solunum ve cilt yoluyla akut zehirlenmelere ve ölüme neden olur. Tarımda en çok kullanılan organofosfatlı pestisitler, beyinde asetilkolinesteraz enzimi üzerinde etkilidir. Sinir, solunum ve kalp sistemini etkiler ve en yaygın zehirlenme nedenidir. Artan dünya nüfusuna ve besin talebine karşı azalan tarım alanlarından maksimum verim alınması adına pestisitlerin kullanımı kısa vadede faydalı görünebilir. Fakat tarlaları kentleri dolaşarak evlerin içine girer, nihayetinde faturası çevre ve insan sağlığına kesilir. Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi (ÇİSİP) kapsamında yayımlanan 'Pestisitler ve Sağlığa Etkileri' bilgi notunda pestisitlerin yalnızca tarımda kullanılmadığı, kentsel akarsularda tarımsal akarsulardan daha fazla pestisit içerdiğine değinilir, kentlerde haşere ve kemirgenlerle mücadelede biyosit (canlıkıran) etken maddeleri içeren biyosidal ürünlerle birlikte pestisitlerin, sağlık için ciddi bir risk oluşturduğuna dikkat çekilir ve alternatiflere yer verilir: " Fetüsten anne sütüne, çeşme suyundan okul bahçesine kadar hemen her yerde pestisitlerin olumsuz etkilerine maruz kalabiliyoruz... Çocuklar, kirletilmiş yüzeylere temas ettiğinde, okul ortamında günlerce kalabilen pestisit kalıntılarını bünyelerine alabilirler...Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM) raporlarından elde edilen bilgilere göre 2008 yılında tarımsal kimyasallarla oluşan zehirlenmeler tüm zehirlenme nedenleri arasında ikinci sırada yer almıştır...Pestisitleri son çare olarak kullanan veya hiç kullanmadan geliştirilen bazı tarım sistemleri arasında entegre zararlı yönetimi (EZY), agroekoloji, organik tarım, onarıcı tarım ve Fukuoka doğal tarım bulunmaktadır." Pestisit kalıntısının bilinçsiz kullanımını önlemek ve gıdada en az riskle kullanmak için, uluslararası sistemde kabul edilen azami kalıntı seviyesi (MRL) belirlenir. Bu düzeyin üzerinde kullanım sağlığı daha çok tehdit eder. Ulusal ve uluslararası çalışmalar bahçelerden, halk pazarlarından, marketlerden topladıkları ürünlerde pestisit kalıntı taraması yapmaktadır. Ülkemizde pestisit kalıntılarıyla ilgili ilk çalışmalar 1959 yılında Ankara Zirai Mücadele İlaç ve Aletleri Enstitü Kalıntı Analiz Laboratuarı’nın kurulmasıyla başlar. 2022 de yayımlanan bu çalışmalardan biri, meyve sebzedeki pestisit kalıntısını inceleyen son on iki yıldaki ulusal çalışmaları değerlendirdi. Buna göre neredeyse her dört çalışmanın üçünde besinlerde pestisit kalıntısına rastlandığı bildirildi. Bu çalışmaların yarısına yakınında maksimum kalıntı düzeyinin aşıldığı ve hatta yasaklı pestisitler kullanıldığı gösterildi. İzmir'de üretilen kuru üzümlerin yaklaşık dörtte üçünde pestisit bulundu. Konya'da domates ve patlıcan örneklerinde limitin 7 ila 11 katı olan ve kullanımı yasaklanmış Oxamyl saptandı.
(bkz: AB gıda ve yem ticaretinde sağlığı tehdit edici kalıntılar bilgi portalı: RASFF - Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi: son veriler) Pestisit kalıntısı ile ilgili bir çalışmda ilkbahar, yaz ve sonbaharda toplanan 42 ürün incelendi. Çalışmada çeşitli pazarlardan alınan nar, kabak, patlıcan, biber ve patates örneklerinin limiti aşan pestisit kalıntısı bulunmazken, portakal ve limonda limitin üzerinde kalıntı bulundu. Asma yaprağında sınır düzeyinin 870 ve 260 katı olan toksik iki fungusit etken madde saptandı. Bu ürünleri sık tüketenler üzerinde ciddi bir risk faktörü olduğmaruziyetidı. Bununla birlikte pestisit kalıntılarını azaltmak mümkün olabilir. Su ve çeşitli çözeltilerle yıkama dahil bazı işlemler azaltmada bir miktar etkili olabilir. Örneğin asma yaprağını kuru şekilde saklama yerine salamuralı olarak bekletmek pestisit kalıntısını önemli miktarda azalttı. Öte yandan günümüzde kullanılan çoğu pestisitler bitkinin köklerinden emilip heryerine işlediği için yıkamak çözüm olmaz.
Kısa dönem yararına karşılık uzun dönem zararı dolayısıyla tartışmalı bir konu pestisitler. Amaç azalan kaynakların verimli kullanımı ise bu zehirlerin kullanımı zorunlu gibi algılanabilir. Fakat onun yerine alternatif yöntemler bulunmaktadır. Maruz kalınacak zehirlerdense biyoteknik ve biyolojik mücadele ile pestisitlere iyi alternatif olacak seçeneklerin geliştirilmesi ve kullanımı zorunludur. Çünkü pestisit zararlıların yanında topraktaki tüm canlıları öldürür, o canlılarla beslenen ekosistemi bozar. Toprağın organik madde oranını azaltarak sonuçta verimsizleşen arazilere neden olur. Devamlı kullanımı ile zararlılarda pestisite direnç gelişmesi önemli ürün kayıplarına yol açarken, sivrisinek gibi hastalık etmenlerinin taşıyıcısı olan türlerle mücadelede başarıyı düşürür. Pestisitler yalnızca tarım arazilerinde değil kırsal, kentsel, evsel her alanda dokunduğumuz yüzeylerde, aldığımız nefeste karşımıza çıkar içimize işler.
Yeterli beslenip düzenli su içelim sağlıklı olalım derken, bu zehirlerrin bilinçsiz kullanımı dünyamızı kirletir, sağlığımızdan eder.Çağlayan, Ç., Yavuz, M., Şehiroğlu,B. (2023) Pestisitler ve Sağlığa Etkileri. G. K. Jensen (Ed.), A. Stauffer, F. Gacal, B. Hacımustafa (Ktk). Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi.
Başaran, N. (2022). Pestisitler; İstenmeyen Etkiler, Pestisit Maruziyetinin Nörolojik, Üreme ve Gelişim Sistemine Olası Etkileri. K. Şahin ve H. F. Keleştemur (Eds.). Endokrin Bozucular ve Sağlık (s. 65-80). Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları. DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-04-7.ch04.HSGM. BİYOSİT VE BİYOSİDAL ÜRÜN. T.C Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü. https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/cevresagligi-biyosidal.html
Tözün M. , Akar G. (2022). TÜRKİYE’DE GIDA NUMUNELERİNDE PESTİSİT KALINTILARI ÜZERİNE 2010 YILI SONRASI ULUSAL LİTERATÜRÜN İNCELENMESİ. ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi. 7(1): 177-191.Kaya, T. & Tuna, A. L. (2019). İzmir İlindeki Üç Halk Pazarından Alınan Meyve ve Sebze Örneklerindeki Pestisit Kalıntı Miktarının Araştırılması . Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi , 6 (1) , 32-38 . DOI: 10.19159/tutad.437474
Özdemir, T., & Kiraz, E. D. E. (2022). Pestisitlerin Çevre Sağlığı Üzerindeki Etkisi. City Health Journal, 3(2), 18-23.Denizli, A., Şener, G., Özgür, E. (2013). Zararlarına rağmen vazgeçilemeyen tarım ilaçları: Pestisitler. Bilim ve Teknik Der. May 68-71.
Kara-Kaşka M. (2022). Pestisit nedeniyle AB'den Türkiye'ye iade edilen gıdalar neden rekor kırdı? Bu gıdalara ne oldu? BBC. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61406244Akdoğan, A. , Divrikli, Ü. & Elçi, L. (2012). Pestisitlerin Önemi ve Ekosisteme Etkileri . Akademik Gıda , 10 (1) , 125-132 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/akademik-gida/issue/55824/764714
Öğüt, S. (). PESTİSİTLERİN OLUMSUZ SAĞLIK ve ÇEVRE ETKİLERİ. Adnan Menderes Üniversitesi Şehir Sağlığını Geliştirme Araş. ve Uyg. Merkezi. https://akademik.adu.edu.tr/aum/sesam/default.asp?idx=323131Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.
Hayat boyu beslenme : minell's projesi , hayatboyubeslenme