Ana içeriğe atla

Burun tıkanıklığı kişiliğinizi nasıl etkiliyor

N
efes alırken, iki burun deliğinden geçen hava miktarı farklıdır. Modern tarihte ilk 1895'te Alman doktor Richard Kayser tarafından nazal siklus (burun döngüsü) olarak tanımlanan bu olayda, burun deliklerden birindeki hava yolu genişleyip açılırken diğer taraf kanla dolarak şişer ve hava yolu daralır. Bu durum ritmik bir şekilde sağ ve sol tarafta gerçekleşir. Bu şekilde burun delikleri sırayla çalışıp dinlenmiş olur.
Breathing exercise, deep breath through nose for benefit and useful work brain. Art line drawing. Healthy yoga and relaxation.

Araştırma sonuçları, sağ ve sol taraftan nefes almanın beyin aktivitesi üzerinde farklı etkileri olabildiğini ileri sürüyor. Örneğin, sağ burun deliğinden alınan hava baskın olduğunda, sol beyin yarım küresinde elektroensefalografi (EEG) aktivitesinin daha fazla olduğu ve burun deliği baskınlığı değiştiğinde beyin yarım küresinin aktivitesininde değiştiği gözlenmiş. 

Buna göre burun deliklerini saran sempatik ve parasempatik sinir sistemine ait sinir uçları bu solunum sırasında beyne çapraz yönlerde uyarı gönderiyor. Yani sağ burun deliğinden alınan nefes beynin sol yarım küresini, sol burun deliğinden alınan nefes beynin sağ yarım küresini uyarıp aktifleştiriyor. O zaman tek taraflı burun tıkanıklığı olan, yalnızca sağ yada sol burun deliğinden nefes alabilenler için bu tek yönlü solunumun etkisi daha belirgin olacaktır.

Sağ ve sol beynin aktivitesinin vücuda etkisinin ilki yaşamsal bulgulardır. Sempatik ve parasempatik sinir sistemi, otonom (istemsiz) sinir sisteminin tamamlayıcı ve ters etkili iki koludur. Savaş yada kaç komutu veren sempatik sinirler kalp hızı, kan basıncı, kan şekerini artırarak temelde vücudu uyanık tutup aktifleştirir. 

Parametrik sinir sistemi ise vücudu sakinleştiren dinlenme sindirme programıdır. Yapılan bir çalışmada, sağ taraflı nefes alma sonucu nabız, tansiyon, solunum hızı, vücut ısısı, enerji tüketimi, kortizol, testosteron ve endorfin artarken, sol taraflı nefes almada buna zıt etki olduğu gözlenmiş.

İkinci yönüyle psikolojik bilişsel bulgular yani kişinin dünyaya bakışı ve dünyayı algılayışı, yani öğrenme şeklidir. Tıpkı burun solunumun da olduğu gibi beynin iki tarafı da her an eşit aktiflikte değildir. Beyindeki bu taraflı hakimiyet biraz daha karmaşıktır. 

Hayvanlarda da görülen bu hakimiyet bir tarafın diğerini baskılayıp engellemesinden çok, sinir hücrelerinin aktivitesindeki küçük zamansal gecikmelere bağlıdır. İnsan beynindeki nedeni ise sağ ve sol beyin etkileşimi mi, ön ve arka beyin ayrımı mı net olmasada, beynin iki yarım küresi arasındaki aktiflik devamlı değişir durur. 

Bu durum beyin asimetrisi türü olan, beyin fonksiyonunun lateralizasyonu olarak tanımlanır. Elbette beynin yalnızca tek tarafını kullanmak gibi bir durumdan ziyade iki el gibi, beynin iki tarafı da etkileşimli çalışır. Etkileşim olmadığında karmaşık görevlerin yapılmasında sorun çıkarabilir

Nazal döngü ve beyin arasındaki etkileşime gelince, EEG ve manyetoensefalografi (MEG) kullanılarak yapılan bir çalışmada, sol burun deliğinden nefes alma ile uzamsal / üç boyutlu bilişin arttığını, sağ burun deliğinden nefes alma ile sözel bilişin arttığı görülmüş

Sağ elini kullanan öğrencilerle yapılan benzer çalışmada burun solunumunun bilişsel performans üzerindeki etkilerini incelenmiş. Sözel benzerlik testi ve zihinsel rotasyon (döndürme) testlerine tabi tutulan öğrencilerin sağ ve sol beyin yarım kürelerin performansı değerlendirilmiş. Sonuçta cinsiyet farkı olmaksızın rotasyon testi başarısı sol taraflı burun solunumunda önemli ölçüde artarken, sağ taraflı burun solunumu sözel test başarısını artırmış.

Bir etkinin olmadığını savunanlar da olmakla birlikte sağ ve sol burun solunumu beyin işlevleri üzerinde farklı etkileri olabilmekte. Daha eski kayıtlarda ise, antik Hint Yogi toplumunda nefes alıp vermenin bir yoga ritüeli olduğu yazılır. Nefes almak o tarafın etkileri artırırken, nefes vermenin etkiyi baskıladığına inanılır. 

Mesela tansiyonu düşmüş birine sağ burun deliğinden nefes alıp, solundan nefes vermesi söylenir. Buna göre sağ burun deliğinden sinirler nefes alma ile sol beyni uyararak vücudu enerjik duruma getirirken, kan basıncını azaltıcı etkisi olan sol burun deliğinden geçen sinirler verilen nefesle bastırılmış olur. 

Daha rahat ve dinlenmiş uyanmak, sinirli gergin ruh halinden biraz olsun kurtulmak isteyenler için öneri ise sağ yanına uzanıp uyumak olacaktır. Çünkü yerçekimi etkisiyle burnun sağ tarafı tıkanır sol tarafı açılır. Sol tarafın açık ve baskın olması kalp basıncı ve atma hızını, enerji tüketimini azaltmaya daha sakin ve pasif kalmaya yardımcı olması beklenir. Benzer şekilde, islam uyku edebi ve sünnetinde sağ taraf üzere yatıp uyuma tavsiye edilir.

Hayat boyu beslenme : minell's projesi , hayatboyubeslenme

Kaynaklar ve İleri Okuma

Niazi, I.K., Navid, M.S., Bartley, J. et al. EEG signatures change during unilateral Yogi nasal breathing. Nature Sci Rep 12, 520 (2022). https://doi.org/10.1038/s41598-021-04461-8

Xiao, Q. & Güntürkün, O. Asymmetrical commissural control of the subdominant hemisphere in pigeons. Cell Rep. 25, 1171–1180 (2018).

Kayser, R. "Die exakte Messung der Luftdurchgängigkeit der Nase". Arch. Laryng. Rhinol. 8: 101 (1895).

Lateralization of brain function. https://en.m.wikipedia.org/wiki/Lateralization_of_brain_function

Akyüz, Gülseren, and Leblebicier MA. "Otonom sinir sistemi anatomisi ve değerlendirilmesi." Turk J Phys Med Rehab 58 (2012): 1-5.

Manns, M., Otto, T. & Salm, L. Pigeons show how meta-control enables decision-making in an ambiguous world. Sci Rep 11, 3838 (2021). https://doi.org/10.1038/s41598-021-83406-7

Gazzaniga M.S. Cerebral specialization and interhemispheric communication: does the corpus callosum enable the human condition?. Brain. 123, 1293-1326 (2000).

Price, A., & Eccles, R. (2016). Nasal airflow and brain activity: Is there a link? The Journal of Laryngology & Otology, 130(9), 794-799. doi:10.1017/S0022215116008537

Kosslyn SM., Miller GW. There Is No Left Brain/Right Brain Divide. https://ideas.time.com/2013/11/29/there-is-no-left-brainright-brain-divide/

Soysaldı H. M. Kur’an Âyetleri ve Hadisler Perspektifinden Uyku Hakkında Bir Değerlendirme. İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 2018; 9(2): 79-102.

Foster PS, Drago V, Ferguson BJ, Harrison DW. Cerebral moderation of cardiovascular functioning: A functional cerebral systems perspective. Clin. Neurophysiol. 2008;119:2846–2854. doi: 10.1016/j.clinph.2008.08.021.

Bhavanani, A. & Ramanathan, M. Nasal cycle and its therapeutic applications: a yogic perspective. 2016

En çok okunanlar

Stresle başetme: Huzuru bulmanın yolu

「 Çözüm roket tasarlayıp fırlatmakta yada bilimde teknolojide değil. Özgüvende cesarette bile değil. Çözüm akılda, kalpte, gönülde. İnanç her neredeyse çözüm orada. Hapsolmuş, kaybolmuş, yalnız çaresiz kalmış, yolunu şaşırmış insanlığın çözümü.. 」

Hayat Boyu Beslenme: Bilinmeyen

「 Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir. 」

Bilinçli yemek: Aralıklı açlık nedir nasıl uygulanır

Son dönemin en çok araştırma yapılan konulardan biri de açlık . Çoğunluğu hayvanlar üzerinde denenmiş olmakla birlikte çalışmaların verdiği sonuçlar açlık hakkında daha olumlu düşünmeye teşvik ediyor. Daha çok insan temelli araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Fakat eldeki verilerin önemli bir kısmı en basit ifadeyle, aralıklı açlık ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan büyüme horomonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 ( IGF-1 ) olduğunu gösteriyor. Bu da daha düzenli kan şekeri, daha az yağ tutulumu ve daha az yaşlanma demek aslında. ( farklı sonuçlar: insülin direnci , artan büyüme hormonu ) Aralıklı açlık nedir? Tıpta aralıklı oruç ( intermittent fasting ), dönüşümlü açlık ve zaman kısıtlı açlık gibi türleri olan bilinçli aç kalma hali. Aslında eskiden beri kültürlerin ve çoğu inancın da bir parçası. Türk kültüründe 'azı karar çoğu zarar' deyişi, İslami bakışta ' insana belini doğrultacak iki lokma yeter, bununla yetinmezse midenin en çok üçte biri yeme

COVID-19: Hastalıkla ilişkili bulunan kriter

Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından 11 Mart 2020'de küresel salgın ilan edilen yeni koronavirüs hastalığı ( COVID - 19 ) için aşı çalışmaları ve aşıya karşı çelişkili görüşler devam ederken, insanımıza düşen ilk ve öncelikli tedbir kontrollü sosyal hayattır. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar alışkanlıkları ve hayat kalitesi n i farklı şekilde etkilemiş olabilir. Fakat pandemi krizi nde süreci kısaltacak başetme yollarıda yok değil. Koronavirüs, diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi kronik hastalıkların bulunduğu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda daha riskli olabiliyor. Bu riskinin azaltılmasında ve bağışıklığı artırmada düzenli orta düzey fiziksel hareket , uygun beslen m e ve kaliteli uyku yu içeren hayat biçimi nin önemli bir rolü olabilir. Koronavirüs salgını içinde yaklaşan ikinci Ramazan ayında orucun , yeterli sıvı alımı, etkili beslenme ve uygun egzersiz ile desteklenmesi bağışıklık sistemini iyileştirebilir . Şuana kadar kanıtlanmış te

Depreme hazırlıklı olmak: Erken uyarı sistemi

D ünyadaki en yoğun üç deprem kuşağından biri, Alp-Himalaya Deprem Kuşağında yer alan bir deprem ülkesi Türkiye 6 Şubat'a depremle uyanır. Depremden saatler sonra yakın uzak birçok ildeki telefonlarda erken uyarı sisteminin yeni bir deprem ikazı vermesiyle saniyeler içinde sarsıntı başlar. Maraş'ı ikinci yıkıcı deprem vurmuştur.

Göbek yağının tehlikesi ve yağ yakmanın matematiği

B el çevresinde göze çarpan bir yağlanma oluşmaya başlamışsa dikkat! Çünkü bu genişleme insulin direncinden, polikistik over sendromuna (PCOS), depresyona, demansa, uyku apnesine, kalp damar hastalıklarına, karaciğer yağlanmasına, kolon, meme, prostat kanserlerine kadar birçok hayati sorun için ihtardır.

Çay: Demleme şekli ve antioksidan etkisi

Türkiye ve dünya genelinde sudan sonra çay , en çok tüketilen içeceklerden biridir. Camellia Sinensis adlı çay bitkisinin yaprakları; soldurma, fermantasyon, kıvırma, kurutma gibi işlemlemlerden geçirilir. İşlem farklılığını göre beyaz, yeşil, matcha , oolong, siyah ve pu-erh çayları elde edilir. Çayda kafein (tein) ve antihipertansif, karaciğer koruyucu, rahatlatıcı, sakinleştirici etkisi olduğu düşünülen, çaya umami tad veren L-teanin ile birlikte 4000 civarında madde bulunur. Fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olası etkilerinden dolayı EGCG (epi gallo kateşin gallat) çayın en çok araştırılan bileşenlerinden biridir. Antioksidan kapasitesi yüksek bir bileşik olan EGCG, C vitamininden 20 kat, E vitamininden 30 kat daha aktif tir. Bir flavonoid grubu polifenol olan kateşin ve türevleri (EGCG, ECG, EGC, EC); beyaz, sarı ve yeşil çayın temel bileşenleridir. Çayın kendine özgü acı - buruk tadını verir. Oolong ve siyah çay gibi yarı ve tam fermente çay üretimi için gene

Bağırsak Beyin: Mikrobiyota nedir ne yapar

Antik Yunanca'da « küçük asa » anlamına gelen bakterilerin çoğunlukta olduğu, ve mantar, arke, virüsleri de içeren mikroorganizma topluluğuna mikrobiyota , mikro biyom yada mikrobiyal ekosistem adı verilir. İnsan mikrobiyotası ilk, anne karnında - doğum sırasında oluşmaya başlayıp yetişkin insanda, insan hücre sayısının 1.3 - 2.2 katına ve 1.5- 2 kilogram ağırlığı ile insan beyni ağırlığına ulaşır. Deri, ağız, burun, solunum sistemi, sindirim sistemi ve ürogenital sistem dahil vücudun iç ve dış bölgelerinde yaygın olarak bulunurken, bağırsak mikrobiyatası insan vücudundaki en kalabalık yerleşim yeridir, bağırsak florası olarak da adlandırılır. Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası ; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nöro transmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri ( bütirik asit , propionik asit, asetik asit), konjuge lino

Acı su gerçekleri: Ne kadar su harcıyoruz?

Hepimizin 💧 suya ihtiyacı var ama yeryüzünde suyun sadece % 2️.5 'i tatlı 💧 su yani içilebilir 🚰 su.

Ödem nasıl atılır

Dokularda sıvı birikmesiyle oluşan ödem, periferik olan türünde cilde baskı uygulandığında bir süre çöküp kalan şişliktir. Fazla tuz tüketimi, hareketsizlik, altta yatan bir hastalık, bazı ilaçlar, stres, mens dönemi ( PMS ) ve gebe lik gibi hormonal değişimler, uzun dönem proteinden yetersiz beslenme bu şişliğin nedeni olabilir. Uzun süre inmeyen şişlikte gecikmeden sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir. Nefes almada güçlük, ağrı gibi belirtilerde acil yardım gerekir. En temel tedavi bireye ve mevcut hastalıklarına uygun makro - mikro besin ögeleri ve biyoaktif bileşenleri içeren doğru bir beslenme düzeninin dahil olduğu hayat tarzı değişikliğidir: - Ölçülü ve doğru olmak. Yararlı olanı zararlı yapan miktarıdır. İhtiyaç fazlası olan, yanlış olan bedene maddi ve manevi yük olduğu gibi başka sorunlara da yol açabilir. Bir iki mevsimlik bitkilerin her zaman ulaşılabilir olması talebin yanlış olduğunu gösterir. Daha çok daha büyük ürün hedefiyle ilaçlara boğulmuş, sistemini şa