Ana içeriğe atla

SNP: Bireysel farklılıkların kaynağı

P
olimorfizm, Grekçe ‘poli’ ve ‘morfizm’ kelimelerinden oluşan çok biçimlilik terimi, bir unsurun birden fazla tipte görülmesidir. Genetik polimorfizm ise bir popülasyonda allel düzeyinde oluşan iki ya da daha fazla genotip oluşumudur. Genotip bozukluğu olan mutasyondan farkı, polimorfizmin toplumun %1 den daha fazlasında rastlanmasıdır. Mutasyon doğrudan bir hastalık ya da bozukluk nedeni olabilirken, polimorfizm hastalığa yatkınlık ya da direnç olarak kabul edilir.

En sık rastlanan polimorfizm türü olan SNP (Tek Nükleotid Polimorfizmi), herhangi iki birey genomundaki ortalama her 1000 nükleotidden 1’inde gözlenen farklılıktır. Bu tip genetik varyasyonlar fiziksel görünüş olarak her bireyin farklı olmasını sağlayan bir mekanizma olmakla birlikte hastalıklara eğilim, immün sistemin direnci, ilaçlara yanıt, besin ögelerinin vücuttaki metabolizması gibi iç ve dış faktörlere gösterilen yanıtta bireyler arası farklılık oluşmasında temel etkendir.

Genetik analizler sonucu tespit edilen farklılıkların oluşturduğu yatkınlıklar ve dirençler düşünülerek kanıta dayalı hazırlanan kişiselleştirilmiş gen-besin ögesi-hastalık etkileşimini içeren tedavi planı sağlığın iyileştirilmesi ve korunmasında izlenecek etkin bir yoldur.
Bireysel ve topluma göre değişiklik gösteren genlerin metabolik yanıttaki etkileri

GNB3 geni hücre içi sinyalde rol alan G protein alt ünitesini kodlar. Gende görülen C825T polimorfizmi sodyum kanallarının aktivitesini artırarak kan basıncının yükselmesine neden olabilmektedir. (1) Yüksek tuz tüketiminin C825T polimorfizmi taşıyan bireylerde kan basıncında artışa neden olduğunu bildiren araştırmalarla birlikte bu varyasyonun düşük tuz alımında diyabet ile ilişkilendirildiği çalışmalar da mevcuttur. (2) Söz konusu çalışma normal ve yüksek sodyum alımının C825T polizmorfizminde diyabetle ilişkili bulunmamıştır.

Tuz tüketiminin ilişkilendirildiği araştırmalarda T alleli içeren genler C allelinden anlamlı şekilde daha yüksektir. (3) C825T polimorfizminin aterosklerozis, kardiyovasküler hastalıklar, obezite, diyabet ve metabolik sendroma yatkınlık oluşturulduğu bildirilmiştir. (4; 5; 6; 7; 8; 9; 10) Yapılan bir çalışmada diyetle daha fazla E vitamialımı C825T polimorfizminde kardiyovasküler hastalık karşıtı etki gözlendiği belirtilmiştir. (11)

Prostat kanseri (12), kolorektal kanser , gastrik kanser, (13) irritabl bağırsak sendromu (14), antidepresan etkinliği (15) C825T polimorfizmin ilişkili olabileceği konulardan bazılarıdır.

Nutrigenetik ve Nutrigenomik: T alleline sahip bireylerlin obeziteye daha yatkın oldukları ancak düşük kalorili diyete C allel taşıyıcılarından daha yüksek yanıt verdiklerini belirten çalışmalar mevcuttur. (16)

T allel taşıyıcı bireylerde total kalorinin düşük tutularak E vitamininden zengin yağlı tohum, tam tahıl ve kurubaklagil içerikli bir diyetle G protein aktivitesi dengelenebilir.

Kolesterol tutulumunda mekanizması bilinen yeşil yapraklı, tam tahıllı ve kurubaklagillerle yeterli miktarda alımı sağlanan diyet posası total kolesterol düzeyindeki artışla tetiklenebilecek kardiyovasküler hastalık ve diyabet karşı etkin savunma oluşturabilir.

Tuz tüketiminin T allel taşıcı bireylerdeki etkisi düşünüldüğünde tuz alımını azaltmak hipertansiyonu önlemede etkili olmaktadır.

Fiziksel aktivite ile ilgili gen ekspresyonunda ilişki bulunması (17) ışığında bireylerin aktivite düzeylerinin gözden geçirilmesi C825T etkinliğinin azaltılmasına yardımcı olacaktır.

Bireysel ve topluma göre değişiklik gösteren genlerin metabolik yanıttaki etkilerinin hastalık ve besin düzeyinde anlaşılması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.


Kaynaklar ve İleri Okuma:

1. NEJATIZADEH, Azim, et al. Association of GNB3 C825T polymorphism with plasma electrolyte balance and susceptibility to hypertension. Genetics and molecular biology, 2011, 34.4: 553-556.

2. DAIMON, Makoto, et al. Salt consumption-dependent association of the GNB3 gene polymorphism with type 2 DM. Biochemical and biophysical research communications, 2008, 374.3: 576-580.

3. Martín DN. et al., G-protein beta-3 subunit gene C825 T polymorphism: Influence on plasma sodium and potassium concentrations in essential hypertensive patients, 2005, 77.23: 2879-2886.

4. YAMAMOTO, Miyuki, et al. Association of GNB3 gene with pulse pressure and clustering of risk factors for cardiovascular disease in Japanese. Biochemical and biophysical research communications, 2004, 316.3: 744-748.

5. DAIMON, M., et al. Association of the G-protein β3 subunit gene polymorphism with the incidence of cardiovascular disease independent of hypertension: the Funagata study. Journal of human hypertension, 2013, 27.10: 612.

6. OZDEMIR, Alev Cagla, et al. GNB3 overexpression causes obesity and metabolic syndrome. PloS one, 2017, 12.12: e0188763.

7. FARAMARZIYAN, Narges, et al. The Association between GNB3 Gene Polymorphism and Obesity: A Systematic Review and Meta-Analysis. Iranian Journal of Diabetes & Obesity (IJDO), 2017, 9.

8. LI, Hui-Lan, et al. Association between GNB3 c. 825C> T polymorphism and the risk of overweight and obesity: A meta-analysis. Meta gene, 2016, 9: 18-25.

9. FREY, Ulrich H., et al. GNB3 gene 825 TT variant predicts hard coronary events in the population-based Heinz Nixdorf Recall study. Atherosclerosis, 2014, 237.2: 437-442.

10. KO, K. D., et al. Associations between the GNB3 C825T polymorphism and obesity-related metabolic risk factors in Korean obese women. Journal of endocrinological investigation, 2014, 37.11: 1117-1120.

11. PARK, Clara Yongjoo, et al. Habitual dietary intake of β-carotene, vitamin C, folate, or vitamin E may interact with single nucleotide polymorphisms on brachial–ankle pulse wave velocity in healthy adults. European journal of nutrition, 2016, 55.2: 855-86.

12. SAFARINEJAD, Mohammad Reza, et al. G Protein β3 Subunit Gene C825T Polymorphism and its Association with the Presence and Clinicopathological Characteristics of Prostate Cancer. The Journal of urology, 2012, 188.1: 287-293.

13. SHIBATA, Tomoyuki, et al. The G-protein β3 polymorphism is associated with diffuse type gastric cancer in Japanese. Asian Pac J Cancer Prev, 2010, 11.5: 1195-9.

14. JIANG, Dongbo, et al. G protein beta 3 (GNβ3) C825T polymorphism and irritable bowel syndrome susceptibility: an updated meta-analysis based on eleven case-control studies. Oncotarget, 2018, 9.2: 2770.

15. HU, Qiang, et al. Influence of GNB3 C825T polymorphism on the efficacy of antidepressants in the treatment of major depressive disorder: a meta-analysis. Journal of affective disorders, 2015, 172: 103-109.

16. HWANG, I. C., et al. Effect of the G‐protein β3 subunit 825T allele on the change of body adiposity in obese female. Diabetes, Obesity and Metabolism, 2013, 15.3: 284-286.

17. Dinç N. ve ark., Futbolcu ve sedanterlerde GNB3 C825T mutasyonunun atletik performansa etkisi, 2009.

Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.

Hayat boyu beslenme : minell's projesi , hayatboyubeslenme

En çok okunanlar

Stresle başetme: Huzuru bulmanın yolu

「 Çözüm roket tasarlayıp fırlatmakta yada bilimde teknolojide değil. Özgüvende cesarette bile değil. Çözüm akılda, kalpte, gönülde. İnanç her neredeyse çözüm orada. Hapsolmuş, kaybolmuş, yalnız çaresiz kalmış, yolunu şaşırmış insanlığın çözümü.. 」

Hayat Boyu Beslenme: Bilinmeyen

「 Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir. 」

Bilinçli yemek: Aralıklı açlık nedir nasıl uygulanır

Son dönemin en çok araştırma yapılan konulardan biri de açlık . Çoğunluğu hayvanlar üzerinde denenmiş olmakla birlikte çalışmaların verdiği sonuçlar açlık hakkında daha olumlu düşünmeye teşvik ediyor. Daha çok insan temelli araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Fakat eldeki verilerin önemli bir kısmı en basit ifadeyle, aralıklı açlık ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan büyüme horomonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 ( IGF-1 ) olduğunu gösteriyor. Bu da daha düzenli kan şekeri, daha az yağ tutulumu ve daha az yaşlanma demek aslında. ( farklı sonuçlar: insülin direnci , artan büyüme hormonu ) Aralıklı açlık nedir? Tıpta aralıklı oruç ( intermittent fasting ), dönüşümlü açlık ve zaman kısıtlı açlık gibi türleri olan bilinçli aç kalma hali. Aslında eskiden beri kültürlerin ve çoğu inancın da bir parçası. Türk kültüründe 'azı karar çoğu zarar' deyişi, Japon adalarında 'hara hachi bunme' (腹八分目) yani 'midenin (onda) sekizlik kısmı' olarak tercüm...

Depreme hazırlıklı olmak: Erken uyarı sistemi

D ünyadaki en yoğun üç deprem kuşağından biri, Alp-Himalaya Deprem Kuşağında yer alan bir deprem ülkesi Türkiye 6 Şubat'a depremle uyanır. Depremden saatler sonra yakın uzak birçok ildeki telefonlarda erken uyarı sisteminin yeni bir deprem ikazı vermesiyle saniyeler içinde sarsıntı başlar. Maraş'ı ikinci yıkıcı deprem vurmuştur.

Göbek yağının tehlikesi ve yağ yakmanın matematiği

B el çevresinde göze çarpan bir yağlanma oluşmaya başlamışsa dikkat! Çünkü bu genişleme insulin direncinden, polikistik over sendromuna (PCOS), depresyona, demansa, uyku apnesine, kalp damar hastalıklarına, karaciğer yağlanmasına, kolon, meme, prostat kanserlerine kadar birçok hayati sorun için ihtardır.

COVID-19: Hastalıkla ilişkili bulunan kriter

Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından 11 Mart 2020'de küresel salgın ilan edilen yeni koronavirüs hastalığı ( COVID - 19 ) için aşı çalışmaları ve aşıya karşı çelişkili görüşler devam ederken, insanımıza düşen ilk ve öncelikli tedbir kontrollü sosyal hayattır. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar alışkanlıkları ve hayat kalitesi n i farklı şekilde etkilemiş olabilir. Fakat pandemi krizi nde süreci kısaltacak başetme yollarıda yok değil. Koronavirüs, diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi kronik hastalıkların bulunduğu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda daha riskli olabiliyor. Bu riskinin azaltılmasında ve bağışıklığı artırmada düzenli orta düzey fiziksel hareket , uygun beslen m e ve kaliteli uyku yu içeren hayat biçimi nin önemli bir rolü olabilir. Koronavirüs salgını içinde yaklaşan ikinci Ramazan ayında orucun , yeterli sıvı alımı, etkili beslenme ve uygun egzersiz ile desteklenmesi bağışıklık sistemini iyileştirebilir . Şuana kadar kanıtlanmış te...

Çay: Demleme şekli ve antioksidan etkisi

Türkiye ve dünya genelinde sudan sonra çay , en çok tüketilen içeceklerden biridir. Camellia Sinensis adlı çay bitkisinin yaprakları; soldurma, fermantasyon, kıvırma, kurutma gibi işlemlemlerden geçirilir. İşlem farklılığını göre beyaz, yeşil, matcha , oolong, siyah ve pu-erh çayları elde edilir. Çayda kafein (tein) ve antihipertansif, karaciğer koruyucu, rahatlatıcı, sakinleştirici etkisi olduğu düşünülen, çaya umami tad veren L-teanin ile birlikte 4000 civarında madde bulunur. Fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olası etkilerinden dolayı EGCG (epi gallo kateşin gallat) çayın en çok araştırılan bileşenlerinden biridir. Antioksidan kapasitesi yüksek bir bileşik olan EGCG, C vitamininden 20 kat, E vitamininden 30 kat daha aktif tir. Bir flavonoid grubu polifenol olan kateşin ve türevleri (EGCG, ECG, EGC, EC); beyaz, sarı ve yeşil çayın temel bileşenleridir. Çayın kendine özgü acı - buruk tadını verir. Oolong ve siyah çay gibi yarı ve tam fermente çay üretimi için gene...

Bağırsak Beyin: Mikrobiyota nedir ne yapar

Antik Yunanca'da « küçük asa » anlamına gelen bakterilerin çoğunlukta olduğu, ve mantar, arke, virüsleri de içeren mikroorganizma topluluğuna mikrobiyota , mikro biyom yada mikrobiyal ekosistem adı verilir. İnsan mikrobiyotası ilk, anne karnında - doğum sırasında oluşmaya başlayıp yetişkin insanda, insan hücre sayısının 1.3 - 2.2 katına ve 1.5- 2 kilogram ağırlığı ile insan beyni ağırlığına ulaşır. Deri, ağız, burun, solunum sistemi, sindirim sistemi ve ürogenital sistem dahil vücudun iç ve dış bölgelerinde yaygın olarak bulunurken, bağırsak mikrobiyatası insan vücudundaki en kalabalık yerleşim yeridir, bağırsak florası olarak da adlandırılır. Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası ; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nöro transmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri ( bütirik asit , propionik asit, asetik asit), konjuge lino...

Acı su gerçekleri: Ne kadar su harcıyoruz?

Hepimizin 💧 suya ihtiyacı var ama yeryüzünde suyun sadece % 2️.5 'i tatlı 💧 su yani içilebilir 🚰 su.

Aralıklı açlık: Sağlık etkileri

Uluslararası Hastalık Sınıflama ( ICD-11 ) kılavuzunda 5A00–5D46 kodlu Endokrin, Nutrisyonel ve Metabolik Hastalıklar sınıfında yer alan metabolik sendrom; artmış bel çevresi, yüksek kan basıncı, yüksek trigliserit, düşük HDL, bozulmuş açlık kan şekeri gibi faktörlerden en az üçünü içeren bir modern zaman sağlık sorunudur.  Genetik eğilim bir neden olmakla birlikte, temelinde masabaşı işlerle yaygınlaşan hareketsiz hayat, hazır besin zincirlerine bağımlı ve/ veya gereğinden fazla ve sağlıksız beslenmenin neden olduğu insülin direnci yatar. Bu sorunun önlenmesinde temel yöntem ise stres , si ga ra , al k ol üçlüsünden uzak, fiziksel olarak hareketli ve beslenme düzeninin de planlandığı hayat tarzı değişikliğidir. Toplumda yaygın bazı kanser türlerini de tetikleyebilen metabolik sendromun tedavisinde aralıklı açlık , yararlı bir etki oluşturabilir. Başlangıç ve bitiş zamanına göre aralıklı açlık iki sınıfa ayrılır: Şafakta başlayıp günbatımında biten, çoğunlukla insanların...