Ana içeriğe atla

Serinlerken Sağlığınızı ve Enerjinizi Koruyun

Y
az aylarında artan sıcaklıklarla birlikte klima kullanımı cazip hale gelse de, etkilenen yalnızca faturalar değil, düzenli bakımı yapılmayan klimalar toz, küf ve bakteri yayarak solunum yolu hastalıkları gibi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Klima ile serinlerken sağlığınızı ve çevreyi koruyun

Küresel ısınma sonucu yazlar daha da sıcaklaşınca eski dönemlerde klima ihtiyacı olmayan bölgelerde de klimalar yaygın kullanılır oldu. 2010 sonrası Hindistan'da yaşanan iki büyük elektrik kesintisi, özellikle zayıf muson yağmurları gibi faktörlerin elektrik arzını azalttığı bir dönemde, gelişmekte olan ülkelerdeki artan klima kullanımının hassas elektrik şebekelerine nasıl yük bindirdiğini gözler önüne serdi. Dünyanın en sıcak şehirlerindeki hızlı kentleşme ve yükselen orta sınıf, klima talebini artırarak enerji sıkıntısı olasılığını artırıyor. Geleneksel buhar sıkıştırmalı klima sistemleri etkili bir serinlik sağlasa da, yaygın kullanımları enerji tüketimi, sera gazı salımı ve iç hava kalitesi açısından ciddi sorunlara yol açıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, herhangi bir önlem alınmazsa, 2050 yılına kadar soğutma için gereken elektrik talebi on kat artabilir. Bu tablo, alternatif, enerji verimli ve çevre dostu soğutma teknolojilerine olan ihtiyacı daha da acil hale getiriyor.

Desikantlı soğutma sistemleri, özellikle sıcak ve nemli bölgelerde geleneksel klimalara umut vadeden bir alternatif sunuyor. Bu sistemlerde, silika jel veya lityum klorür gibi desikant malzemeler havadaki nemi çekiyor, böylece ortamın nemi azalıyor ve serinlik hissi artıyor. Genellikle iki aşama var: önce nem alınıyor, ardından hava dolaylı evaporatif soğutma ya da bir ısı değiştiriciyle soğutuluyor. Desikantlı sistemler, havalandırma modunda çalıştığında, gizli ısıyı daha iyi uzaklaştırdığı ve iç hava kalitesini artırdığı için, resirkülasyona göre daha verimli oluyor. Ayrıca, bu sistemler düşük dereceli atık ısı ya da güneş enerjisiyle yeniden kullanılabiliyor, bu da çevreye olan etkilerini azaltıyor.

Evaporatif soğutma, buharlaşma yoluyla havanın sıcaklığını düşüren ve enerji açısından verimli bir başka yöntem. Ancak klasik doğrudan evaporatif soğutucular, iç ortamda nemi artırabiliyor ve bir tür zatürre Lejyoner hastalığına sebep olan Legionella pneumophila gibi zararlı bakterileri taşıyabilen aerosoller üretebiliyor. Son yıllarda geliştirilen yeni sistemler ise, nemli yüzeylerden yapılan evaporatif soğutmaya odaklanıyor. Bu yöntem, aerosol oluşumunu en aza indiriyor ve böylece Lejyoner hastalığı riskini azaltıyor. Genellikle buharlaşmayı kolaylaştıran, aynı zamanda aerosollere karşı bariyer oluşturan ıslak yüzeyler veya membranlar kullanılıyor. Bu sayede, iç mekânlar için daha güvenli bir ortam sağlanıyor.

Isı boruları ve faz değiştiren malzemeler (phase change material: PCM) içeren yeni nesil soğutma teknolojileri, hem laboratuvar hem de gerçek ortamda önemli bir potansiyel gösteriyor. Isı boruları, sıcak iç hava ile daha serin dış ortam arasında ısıyı çok verimli bir şekilde taşıyor. PCM ise, katıdan sıvıya veya tam tersi faz değişimi sırasında büyük miktarda ısıyı emiyor ya da bırakıyor. Bu iki teknolojinin birleşimiyle, çok az enerji harcayarak iç ortam sıcaklığı sabit tutulabiliyor. Saha çalışmaları, bu hibrit sistemlerin geleneksel klimalarla benzer sıcaklık kontrolü sağladığını, ayrıca pasif çalışabildiğini ve mevcut binalara kolayca entegre edilebildiğini gösteriyor.

Alternatif soğutma teknolojilerinin yaygınlaşması, özellikle hızlı ekonomik büyüme ve şehirleşmenin klima kullanımını artırdığı gelişmekte olan ülkelerde çok önemli. Enerji verimli alternatifler kullanılmazsa, artan elektrik talebi enerji sıkıntılarını artırabilir, karbon salımını yükseltebilir ve altyapıyı zorlayabilir. Bu yüzden, desikantlı soğutma, gelişmiş evaporatif sistemler ve PCM tabanlı çözümler, sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğiyle mücadele için büyük önem taşıyor.


Kaynaklar ve İleri Okuma:

Guan, Y., Hu, C., & Meng, X. (2025). Formation analysis of cooling load from envelopes under air-conditioning intermittent operation. Solar Energy, 292, 113428.

Rafique, M. M., & Rehman, S. (2018). Renewable and Sustainable Air Conditioning. InTech. doi: 10.5772/intechopen.73166

Dahl R. (2013) Cooling concepts: alternatives to air conditioning for a warm world. Environ Health Perspect. 2013 Jan;121(1):A18-25. doi: 10.1289/ehp.121-a18.

Gómez, Eloy & Rey-Martínez, F. Javier & Tejero-González, Ana. (2010). The phenomenon of evaporative cooling from a humid surface as an alternative method for air-conditioning. International Journal of Energy and Environment. 1.

Etheridge, D., Murphy, K.P., & Reay, D. (2006). A PCM/heat pipe cooling system for reducing air conditioning in buildings: review of options and report on field tests. Building Services Engineering Research and Technology, 27, 27 - 39.


Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.

hayatboyubeslenme Hayat Boyu Beslenme

En çok okunanlar

Stresle başetme: Huzuru bulmanın yolu

「 Çözüm roket tasarlayıp fırlatmakta yada bilimde teknolojide değil. Özgüvende cesarette bile değil. Çözüm akılda, kalpte, gönülde. İnanç her neredeyse çözüm orada. Hapsolmuş, kaybolmuş, yalnız çaresiz kalmış, yolunu şaşırmış insanlığın çözümü.. 」

Hayat Boyu Beslenme: Bilinmeyen

「 Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir. 」

Bilinçli yemek: Aralıklı açlık nedir nasıl uygulanır

Son dönemin en çok araştırma yapılan konulardan biri de açlık . Çoğunluğu hayvanlar üzerinde denenmiş olmakla birlikte çalışmaların verdiği sonuçlar açlık hakkında daha olumlu düşünmeye teşvik ediyor. Daha çok insan temelli araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Fakat eldeki verilerin önemli bir kısmı en basit ifadeyle, aralıklı açlık ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan büyüme horomonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 ( IGF-1 ) olduğunu gösteriyor. Bu da daha düzenli kan şekeri, daha az yağ tutulumu ve daha az yaşlanma demek aslında. ( farklı sonuçlar: insülin direnci , artan büyüme hormonu ) Aralıklı açlık nedir? Tıpta aralıklı oruç ( intermittent fasting ), dönüşümlü açlık ve zaman kısıtlı açlık gibi türleri olan bilinçli aç kalma hali. Aslında eskiden beri kültürlerin ve çoğu inancın da bir parçası. Türk kültüründe 'azı karar çoğu zarar' deyişi, Japon adalarında 'hara hachi bunme' (腹八分目) yani 'midenin (onda) sekizlik kısmı' olarak tercüm...

Depreme hazırlıklı olmak: Erken uyarı sistemi

D ünyadaki en yoğun üç deprem kuşağından biri, Alp-Himalaya Deprem Kuşağında yer alan bir deprem ülkesi Türkiye 6 Şubat'a depremle uyanır. Depremden saatler sonra yakın uzak birçok ildeki telefonlarda erken uyarı sisteminin yeni bir deprem ikazı vermesiyle saniyeler içinde sarsıntı başlar. Maraş'ı ikinci yıkıcı deprem vurmuştur.

Göbek yağının tehlikesi ve yağ yakmanın matematiği

B el çevresinde göze çarpan bir yağlanma oluşmaya başlamışsa dikkat! Çünkü bu genişleme insulin direncinden, polikistik over sendromuna (PCOS), depresyona, demansa, uyku apnesine, kalp damar hastalıklarına, karaciğer yağlanmasına, kolon, meme, prostat kanserlerine kadar birçok hayati sorun için ihtardır.

COVID-19: Hastalıkla ilişkili bulunan kriter

Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından 11 Mart 2020'de küresel salgın ilan edilen yeni koronavirüs hastalığı ( COVID - 19 ) için aşı çalışmaları ve aşıya karşı çelişkili görüşler devam ederken, insanımıza düşen ilk ve öncelikli tedbir kontrollü sosyal hayattır. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar alışkanlıkları ve hayat kalitesi n i farklı şekilde etkilemiş olabilir. Fakat pandemi krizi nde süreci kısaltacak başetme yollarıda yok değil. Koronavirüs, diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi kronik hastalıkların bulunduğu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda daha riskli olabiliyor. Bu riskinin azaltılmasında ve bağışıklığı artırmada düzenli orta düzey fiziksel hareket , uygun beslen m e ve kaliteli uyku yu içeren hayat biçimi nin önemli bir rolü olabilir. Koronavirüs salgını içinde yaklaşan ikinci Ramazan ayında orucun , yeterli sıvı alımı, etkili beslenme ve uygun egzersiz ile desteklenmesi bağışıklık sistemini iyileştirebilir . Şuana kadar kanıtlanmış te...

Çay: Demleme şekli ve antioksidan etkisi

Türkiye ve dünya genelinde sudan sonra çay , en çok tüketilen içeceklerden biridir. Camellia Sinensis adlı çay bitkisinin yaprakları; soldurma, fermantasyon, kıvırma, kurutma gibi işlemlemlerden geçirilir. İşlem farklılığını göre beyaz, yeşil, matcha , oolong, siyah ve pu-erh çayları elde edilir. Çayda kafein (tein) ve antihipertansif, karaciğer koruyucu, rahatlatıcı, sakinleştirici etkisi olduğu düşünülen, çaya umami tad veren L-teanin ile birlikte 4000 civarında madde bulunur. Fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olası etkilerinden dolayı EGCG (epi gallo kateşin gallat) çayın en çok araştırılan bileşenlerinden biridir. Antioksidan kapasitesi yüksek bir bileşik olan EGCG, C vitamininden 20 kat, E vitamininden 30 kat daha aktif tir. Bir flavonoid grubu polifenol olan kateşin ve türevleri (EGCG, ECG, EGC, EC); beyaz, sarı ve yeşil çayın temel bileşenleridir. Çayın kendine özgü acı - buruk tadını verir. Oolong ve siyah çay gibi yarı ve tam fermente çay üretimi için gene...

Bağırsak Beyin: Mikrobiyota nedir ne yapar

Antik Yunanca'da « küçük asa » anlamına gelen bakterilerin çoğunlukta olduğu, ve mantar, arke, virüsleri de içeren mikroorganizma topluluğuna mikrobiyota , mikro biyom yada mikrobiyal ekosistem adı verilir. İnsan mikrobiyotası ilk, anne karnında - doğum sırasında oluşmaya başlayıp yetişkin insanda, insan hücre sayısının 1.3 - 2.2 katına ve 1.5- 2 kilogram ağırlığı ile insan beyni ağırlığına ulaşır. Deri, ağız, burun, solunum sistemi, sindirim sistemi ve ürogenital sistem dahil vücudun iç ve dış bölgelerinde yaygın olarak bulunurken, bağırsak mikrobiyatası insan vücudundaki en kalabalık yerleşim yeridir, bağırsak florası olarak da adlandırılır. Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası ; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nöro transmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri ( bütirik asit , propionik asit, asetik asit), konjuge lino...

Acı su gerçekleri: Ne kadar su harcıyoruz?

Hepimizin 💧 suya ihtiyacı var ama yeryüzünde suyun sadece % 2️.5 'i tatlı 💧 su yani içilebilir 🚰 su.

Aralıklı açlık: Sağlık etkileri

Uluslararası Hastalık Sınıflama ( ICD-11 ) kılavuzunda 5A00–5D46 kodlu Endokrin, Nutrisyonel ve Metabolik Hastalıklar sınıfında yer alan metabolik sendrom; artmış bel çevresi, yüksek kan basıncı, yüksek trigliserit, düşük HDL, bozulmuş açlık kan şekeri gibi faktörlerden en az üçünü içeren bir modern zaman sağlık sorunudur.  Genetik eğilim bir neden olmakla birlikte, temelinde masabaşı işlerle yaygınlaşan hareketsiz hayat, hazır besin zincirlerine bağımlı ve/ veya gereğinden fazla ve sağlıksız beslenmenin neden olduğu insülin direnci yatar. Bu sorunun önlenmesinde temel yöntem ise stres , si ga ra , al k ol üçlüsünden uzak, fiziksel olarak hareketli ve beslenme düzeninin de planlandığı hayat tarzı değişikliğidir. Toplumda yaygın bazı kanser türlerini de tetikleyebilen metabolik sendromun tedavisinde aralıklı açlık , yararlı bir etki oluşturabilir. Başlangıç ve bitiş zamanına göre aralıklı açlık iki sınıfa ayrılır: Şafakta başlayıp günbatımında biten, çoğunlukla insanların...