Mevsimsel alerjik rinit veya bahar alerjisi olarak da bilinir. Polenlere karşı burun alerjisine polinoz, özellikle çimen polenine karşı alerjiye saman nezlesi denir. Ev tozu akarları mite - mayt , kedi köpek tüyleri, bahar ayı polenlerine karşı vücudun immünoglobulin-E tipi antikor aracılı üst solunum yolundaki tepkisidir. Özellikle burun kanallarının iltiplanmasıyla hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz tahrişi ve alerjik konjoktivit basitçe kaşıntılı gözlere neden olur.
Alerjik rinit kentsel bölgelerde, kırsal
bölgelerden daha sık ve tüm dünyada görülme sıklığı artışta. Çin’de %9,8-23, Eski Sovyet ülkelerinde %3,3- 8,3, Moğolistan’da %21,8, Kore’de %14,9, Japonya’da %30,3-36, Rusya’da %9,9, Avrupa ülkelerinde yaklaşık %22,7 ve Amerika Birleşik Devletleri’inde %7,5 iken Türkiye'de erişkinlerde %1,6-27,7 çocuklarda %2,9-39,9 oranları arasında dağılım gösteriyor.
Antihistaminik veya intranazal glukokortikoid dahil ilaçla tedavi gören hastaların yalnızca yaklaşık üçte birinde belirtiler kontrol altına alınabiliyor. Saman nezlesinin yatıştırılmasında, önleyici tedbirler ve farmakolojik yani ilaç tedavisinin yanı sıra ilaç dışı müdahalelerin de yapılması ilaçlardan olumsuz etkilenen bireyler için özellikle öneriliyor. Mesela HEPA filtrelerle donatılmış hava temizleyici - süpürge kullanmak ve düzenli aralıklarla toz almak, ev içi toz birikimini azaltır. Ayurvedik çarelerden
neti pot yani tuzlu su ile burun yıkamak veya sıcak su buharı solumak, tıkanan burnun ve sinüslerin temizlenip açılmasını sağlar.
Polen haritası, Ev Tozu Akarları ve HEPA Filtre:
Polen yoğunluğunu belirlemede en yaygın izleme yöntemi, polen saymak için yapışkan bir yüzeyle kaplanmış dönen bir çubuğun kullanıldığı
Hirst prensibine dayanır. Dünya üzerinde en az 879 aktif polen izleme
istasyonu bulunmaktadır ve bunların 500'den fazlası Avrupa'dadır. Türkiye'de bulunan istasyonlara Devlet Meteoroloji İşleri işbirliği ile Ankara, Koç,
Ege, Uludağ, Kastamonu dahil farklı üniversitelerinden veriler gönderilir.
Dünyadaki polen ve mantar sporu izleme istasyonlarının etkileşimli ve sürekli güncellenen haritası:
Türkiye polen haritası için T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü veri tabanına başvurmaları önerilebilir.
Harita, polen ve spor izlemenin mevcut durumunu gösterir ve polen ve spor sayımlarıyla ilgilenen kişiler arasındaki işbirliğini kolaylaştırır. Ayrıca biyolojik parçacıkların izlenmesinin, biyolojik olmayan bileşenler için kullanılan mevcut düzeye kadar iyileştirilmesine de yardımcı
olabilir.
Akarlar, küçük örümcekler, genelde açık nemli ortamlarda, evlerde ve diğer kapalı ortamlarda yaygın olarak bulunan mikroskobik 0,5 - 1 mm yani 500- 1000 mikron boyutta organizmalar. Özellikle ev tozu akarları, evcil hayvanların tüyleri, yatak döşekleri, halılar ve mobilyalar gibi toz ve kumaş yüzeylerinde yaşar, ölü derilerle beslenir.
Çoğu insanlara zararsız ve çevreye faydalıdır. Karbon döngüsünün bir parçası olarak çürüyen organik malzemenin ayrışmasına yardımcı olur. Bazı türleri ise allerjik olabilir, deri üzerinde çoğalarak çeşitli kaşıntılı hastalıkların nedenidir.
Güçlü filtre sistemi olan temizleme cihazılarını kullanma, düzenli toz alma, yorgan yastık kılıflarını düzenli yıkama, evdeki alerjen maruziyetini azaltmaya yardımcı olur.
Özellikle alerjenler, toz, polen, küf sporları, duman, evcil hayvan tüyleri ve diğer hava kirleticilerini yakalamak için tasarlanan HEPA (High Efficiency Particulate Air) filtreleri, havadaki 0.3 mikron gibi çok küçük partikülleri %99 oranında yakalayıp tutarak havayı temizleyen yüksek verimli bir hava filtreleme teknolojisidir.
Tüm bunlardan daha önce yapılabilecek şeyse alerjenden kaçınmak, yani yüksek polen zamanlarında dış mekanda geçirilen zamanı azaltmak gerek. Bunun için
polen göstergesi ve
telefon uygulamaları da geliştirilmiş durumda. Özellikle havadaki
polen yoğunluğu, bildirilen fiziksel semptomlar ve günlük yaşamdaki bozukluklara ilişkin görsel içeriğiyle kullanıcılardaki etkisi gerçekten yararlı ve bilgilendirici olduğu yönünde.
Alternatif veya tamamlayıcı tıp konvansiyonel tedavi yöntemleri ve kültürel geleneklere bağlı olarak uygulanır. Girişimsel olmaması ve daha az zararlı olduğunun
düşünülmesi kullanımını artıran faktörlerdir.
Alerjik rinitli hastalarda
ilaç dışı yöntemlerin etkisini araştıran 29 çalışmada burun yıkama, akupunktur, hava filtreleme, yapay gözyaşı, soğuk kompres, alerjenden kaçınma, burun merhemi, rinofototerapi ve güneş gözlüğü kullanımı değerlendirildi. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre akupunktur polenle ilişkili semptomları hafifletmede kısa vadeli de olsa bir etkiye sahip. Hava filtreleme, ortamdaki partiküllerin seviyelerini azaltarak hastalarda etkisini gösterdi. Yapay gözyaşı ve soğuk kompresler semptomları iyileştirmede etkili, ucuz, güvenli ve kolay bir seçenek olarak belirlendi.
Gözü tam çevreleyen güneş gözlükleri, olumsuz etkisi olmayan uygun bir yöntem olabilirken çalışmalar içersinde en çok kullanılan yöntem burun yıkama oldu. Bu çalışmalar nazal durulamanın faydalı olduğunu ve olumsuz etkisinin olmadığını gösterdi. Hipertonik salin kullanımı ise izotonik olanlardan daha etkili oldu. Nazal semptomlarda
hipertonik salin daha fazla iyileşme ve ilaç alımında azalma sağladı.
İzotonik - Hipertonik Salin
Salin tuzlu su çözeltisidir. Vücudumuzdaki hücrelere kıyasla tuzluluk oranına göre eşitse izotonik salin, daha yoğunsa hipertonik salin adını alır.
Hipertonik salin uygulamasına burun içi mukoz yüzeyinden daha fazla su salınır. Burunda biriken mukusun temizlenmesini hızlandırır ve burun kanallarının açılmasını kolaylaştırır. Kısa süreli kullanımda uygundur. Ancak kullanım sırasında yanma batma hissine neden olabilir. Tahriş olmuş, hassaslaşmış burun içi yüzeyi için tahriş edici olduğundan bu durumlarda kullanımı önerilmez.
İzotonik salin, serum fizyolojik olarak isimlendirilen binde 9luk tuzlu su çözeltisidir. Burun içi kuru ise hipertonik salin daha da kurutacağı için izotonik salin kullanımı daha uygun olur. Daha az tuz içeriğinden hipertonik salin gibi aşırı nemi ve mukusu dışarı çıkarmaz. Ancak burun hijyeni için günlük kullanılabilir.
Son zamanlarda yapılan bazı çalışmalar saman nezlesinde probiyotiklerin etkinliğine
dikkat çekti. Çeşitli çalışmalar yaşam kalitesinde ve rinit semptomlarında, bazen immünolojik iyileşmeyle ilişkili klinik bir iyileşme gösterdi. Özellikle burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı ve hapşırma probiyotik uygulamasıyla azaldı. Dil altı immünoterapiye probiyotiklerin eklenmesi semptomları iyileştirdi, immünoterapinin etkinliğini arttırdı.
Probiyotiklerin faydalı etkileri ise tam olarak canlı mikroorganizmalara değilde probiyotiklerin oluşturduğu maddelerden kaynaklı olduğu kabul edilen bir görüş. Bu
yeni bileşikler için postbiyotik ve parabiyotik terimleri geliştirildi. Probiyotikler, konakçıya faydalı olan, antikor üretimini teşvik ederek, sitokin sekresyonunu düzenleyerek ve T hücrelerini uyararak bağışıklık tepkisini artıran canlı mikroorganizmalarken,
postbiyotik terimi cansız bakteriyel ürün veya konakçıda biyolojik aktiviteye sahip mikroorganizmalardan gelen metabolik ürünü ifade eder. Mesela vitamin, flavonoid, organik asit, kısa zincirli yağ asitleri (SCFA), bakteriyosin, nörotransmitter, terpenoid grupları postbiyotiklere örnektir.
Parabiyotik ise basitçe insana fayda sağlayan, canlı olmayan probiyotiktir. Polisakkaritler, teikoik asitler, flagella gibi hücre bileşenlerini içeren probiyotiklerin sağlam, inaktif haldeki mikrobiyal hücre ve hücre içerikleri de denebilir.
Bu bileşikler inflamasyon, oksidatif stres ve bağışıklık yanıtını kontrol ederek çeşitli etkiler gösterir ve saman nezlesi gibi alerjik inflamasyonu hafifletme
potansiyeli vardır.
Alerjinik rinitte
geleneksel uygulamalardan akupunktur, dekoksiyon, yakı, akupunktur noktası uygulaması, katgüt yerleştirme tedavisi, invaziv olmayan kulak akupunkturu Çin tıbbında kullanılır. Bu uygulamaları kullanan çeşitli
çalışmalara göre akupunktur
noktalarının uyarılması kan dolaşımını artırarak burun kanallarını rahatlatır. Burun semptomlarını ve uyku kalitesini iyileştirir, bağışıklığı güçlendirir. Anormal nazal mukozal inflamatuar reaksiyonları ortadan kaldırır.
Bu akupunktur
noktaları içerisinde LI-4 (Hegu) kan dolaşımını ve solunumu iyileştirir. LI-11 kaşıntıyı azaltır ve bağışıklık düzenleyici ve antiinflamatuar etkileriyle bilinir. LI-20 burnu ve akciğerleri rahatlatır. GB-20 baş ağrılarının yanı sıra üst solunum yolu enfeksiyonlarında da kullanılır. Ex-HN 3 (Yintang) alerjik rinit, tıkanıklık ve sinüzit gibi burun rahatsızlıklarında kullanılır.
Delici olmayan akupuntur türü olan akupressürde bu noktalara parmak veya uygun bir gereç ile basınç uygulanır. Bir
akupressür çalışması LI-4, LI-11, LI-20, Gb-20 ve Ex-HN 3
noktalarına 4 hafta boyunca günlük
20 dakika akupressürü kendi kendine uygulayan katılımcılarda hastalıkla ilişkili semptomları ve anti-alerjik ilaç alımını azaltabileceğini göstermiştir.
Bitkilerde bulunan çok çeşitli kimyasal maddeler göz önüne alındığında
antihistaminik etkileri bulunması mümkündür. Doğu topraklarında yetişen ginseng ile birlikte özellikle Zingiber officinale bitkisinden elde edilen
zencefil solunum yollarının tedavisinde asırlardır kullanılan bitkiler arasında yer alır. Alerji ilacı loratadin tedavisi ile
zencefili kıyaslayan bir araştırmada, zencefilin burun boşluklarını rahatlatmada ilaç kadar etkili olduğu ve daha az yan etkisi dolayısıyla alerjenik rinitte alternatif olabileceği bildirilir.
"Taze ve kurutulmuş zencefil arasındaki kimyasal bileşimde, bitkilerin tıbbi işlevlerinde değişikliğe neden olabilecek farklılıklar vardır. Hafif sıcaklık ve hafif keskinliğe sahip taze zencefil soğuk algınlığı semptomlarını iyileştirir, öksürük ve balgamı durdurur; güçlü sıcaklık ve güçlü keskinlik ile karakterize edilen kurutulmuş zencefil ise enerji kanallarını ısıtır. Taze zencefil kuruluğu ve ısıyı gidermek, üşümenin eşlik ettiği ancak ateşin olmadığı soğuk algınlıklarını tedavi etmek için kullanılırken, kurutulmuş zencefil rutubeti, üşümeyi gidermek ve kanamayı durdurmak için kullanılır. Taze zencefil kökü 1. sınıf güvenliğe sahipken, kurutulmuş zencefil kökü 2b sınıfıdır ve hamilelik sırasında kullanılmaması gerektiği belirtilmektedir."
Saman nezlesi tedavisinde oldukça tartışmalı olan ve efsane olarak
nitelendirilen bir seçenek
yerel bal tüketimidir. Polenleri toplayan arılardan alınan balın yiyenler için bir çeşit aşılama olduğu fikrine dayansa da, bu baldaki polenler alerjen olan çim, yabani ot, ağaçlardan değil de çoğunlukla çiçeklerden gelir. Ayrıca arı alerjisi olanlarda balın kendisi bir alerjendir, bir yaşın altındaki bebeklerde Clostridium botulinum kaynaklı
botulizm gibi potansiyel riskleri vardır.
Bununla birlikte bal çeşitli
alerjik hastalıklarda tedavi veya önleyici yaklaşım olarak etkin olabilir.
Zencefil ve bal karışımını antihistaminiklerle birlikte öksürük şurubu ile karşılaştıran bir çalışmada minimal yan etkiyle iyileşme sağladığı bildirilmiştir. Ev tozu ve evcil hayvan tüylerine karşı alerjide belirtileri iyileştirdiği bildirilen bir çalışmada ise kullanılan bal yüksek miktarlardadır. Kilogram başına verildiğinde ciddi şeker yüklemesidir, ne var ki çalışmada hastalarda kan şekeri izlenmemiştir.
Günümüz biliminde kabul gören klinik araştırmalardır ve bu araştırmaların yeterli düzeyde yapılması ile kanıtlar güçlenir. Bal, polen gibi arı ürünleri dahil birçok ilaçdışı uygulama için ise çalışmalar yetersiz, mevcut çalışmalarda sonuçlar karmaşıktır. Durum böyle olsada, her şeye rağmen ortada gerçek bir bal varsa bir kaşık bir şekilde şifadır.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
Yue J, Hao D, Liu S, Yu J, Meng L, Lv J, Guo J. Research progress of traditional Chinese medicine in the treatment of allergic rhinitis. Heliyon. 2024 Apr 4;10(7):e29262. doi: 10.1016/j.heliyon.2024.e29262.
Stephenson T. Hazards of medical terminology from classical languages: it’s all Greek (and Latin) to me!. Archiv
es of Disease in Childhood 2023;108:361-362.
Landesberger, V., Grenzebach, K., Schreiber, F. et al. Conception and pilot testing of a self-management health application for patients with pollen-related allergic rhinitis and allergic asthma-the APOLLO app. Sci Rep 13, 21568 (2023). https://doi.org/10.1038/s41598-023-48540-4
Glattacker, M. et al. Evaluation of a mobile phone app for patients with pollen-related allergic rhinitis: Prospective longitudinal field study. JMIR Mhealth Uhealth 8, e15514 (2020).
Lee, N., Park, YS., Kang, DK. et al. Paraprobiotics: definition, manufacturing methods, and functionality. Food Sci Biotechnol 32, 1981–1991 (2023). https://doi.org/10.1007/s10068-023-01378-y
Capponi M, Gori A, De Castro G, Ciprandi G, Anania C, Brindisi G, Tosca M, Cinicola BL, Salvatori A, Loffredo L, et al. (R)Evolution in Allergic Rhinitis Add-On Therapy: From Probiotics to Postbiotics and Parabiotics. Journal of Clinical Medicine. 2022; 11(17):5154. https://doi.org/10.3390/jcm11175154
Liang, B., Xing, D. The Current and Future Perspectives of Postbiotics. Probiotics & Antimicro. Prot. 15, 1626–1643 (2023). https://doi.org/10.1007/s12602-023-10045-x
Israel, L., Rotter, G., Förster-Ruhrmann, U. et al. Acupressure in patients with seasonal allergic rhinitis: a randomized controlled exploratory trial. Chin Med 16, 137 (2021). https://doi.org/10.1186/s13020-021-00536-w
Buters J.T.M., Antunes C., Galveias A., Bergmann K.C., Thibaudon M., Galan C., Schmidt-Weber C. & Oteros J. Pollen and Spores Monitoring in the World. Clinical and Translational Allergy, 2018. 10.1186/s13601-018-0197-8 Worldwide Map of Pollen Monitoring Stations.
Schutzmeier P, Kutzora S, Mittermeier I, Becker J, Bergmann KC, Böse-O'Reilly S, Buters J, Damialis A, Heinrich J, Kabesch M, Mertes H, Nowak D, Korbely C, Walser-Reichenbach S, Weinberger A, Heinze S, Steckling-Muschack N, Herr C. Non-pharmacological interventions for pollen-induced allergic symptoms: Systematic literature review. Pediatr Allergy Immunol. 2022 Jan;33(1):e13690. doi: 10.1111/pai.13690
But, P., Chang, C. Chinese herbal medicine in the treatment of asthma and allergies. Clinic Rev Allerg Immunol 14, 253–269 (1996). https://doi.org/10.1007/BF02802218
Aw Yong PY, Islam F, Harith HH, Israf DA, Tan JW, Tham CL. The Potential use of Honey as a Remedy for Allergic Diseases: A Mini Review. Front Pharmacol. 2021 Jan 26;11:599080. doi: 10.3389/fphar.2020.599080.
Qin, F. F., & Xu, H. L. (2008). Active compounds in gingers and their therapeutic use in complimentary medication. Medicinal and Aromatic Plant Science and Biotechnology, 2(2), 72-78.
Yamprasert, R., Chanvimalueng, W., Mukkasombut, N. et al. Ginger extract versus Loratadine in the treatment of allergic rhinitis: a randomized controlled trial. BMC Complement Med Ther 20, 119 (2020). https://doi.org/10.1186/s12906-020-2875-z
Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.
hayatboyubeslenme
Hayat Boyu Beslenme
.