Ana içeriğe atla

Kimileri için kilo almak neden zor?

B
eden imajının güzellik ölçütü olarak sağlığın önemini gölgede bıraktığı bir dünyada azınlıkta kalmış bir grup insan farklı türde bir zorlukla mücadele ediyor: Yapısal zayıflık.

Sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve çarpık beden algısının baş gösterdiği anoreksiya nervoza hastalarının aksine, yapısal olarak zayıf insanlar normal seviyelerde insülin benzeri büyüme faktörü 1, estradiol, büyüme hormonu, folikül uyarıcı hormon ve luteinizan hormona sahip. Anoreksiyadan farklı olarak, yapısal - kalıcı zayıflık, beden kütle indeksi (BKİ) düşük olan bireylerin sağlıklı bir şekilde kilo almayı istediği bir durum.

Metabolik olarak sağlıklı zayıflık olarak da bilinen kalıcı zayıflık, hayat boyu sürer. Belki bir çok kişinin imrendiği bu özellik kimileri içinse bir sıkıntıdır ve tüm çabalara rağmen sağlıklı kabul edilen kilo aralığına ulaşmak gerçekten zordur. Metabolik tutumlu bireyler fazla kalorilerle kolayca kilo alırken, metabolik olarak müsrif bireyler aynı obezojenik çevreye maruz kalsa bile kilo almaya daha az eğilimlidir. Genel kanı, kilo almanın yakılandan daha fazla kalori tüketme meselesi olduğunu söylese de, bu kişiler için denklem o kadar basit değildir.

Mesela besin alımı ve enerji harcamasına ek üçüncü ve sıklıkla ihmal edilen bir faktör, gaita ve idrarla enerji kaybı, enerji dengesini etkileyebilir. Yapısal zayıf bireylerde yapılan idrar analizi sonuçları amino asitlerin ve ara metabolitlerin 24 saatlik idrarla atılımının daha yüksek olmasının, kilo alma direncine katkıda bulunabileceğini gösterdi. Gaitada yağ atılımı açısından farklılık görülmezken, deney hayvanlarında oral polifenol takviyesi ise dışkıda enerji kaybını artırdı. Dolayısıyla besin tercihleri de bir faktör olarak alınan enerjinin yanında enerji kaybından da sorumlu olabilir.

Zayıf bireylerde kilo alma girişimlerinin sonucu diğer bireylere göre daha karmaşık olabilir. Kontrol grubu ile karşılaştırılan bir grup zayıf bireyin aşırı yağlı beslenmeye verdiği iştah hormon düzeyleri, enerji harcaması dahil metabolik tepkileri farklı olabilir. Örneğin, bir çalışmada verilen yüksek kalorili diyet sonrası zayıf bireylerde iştah hormonları kontrollere kıyasla daha düşükken, dinlenme enerji harcaması yalnızca bu bireylerde arttı. Yapısal zayıf bünyeler yüksek kalorili beslenmeye direnç ve spesifik bir adaptasyon gösterdi.

Kilo kazanımı için gerekli olan yüksek yağ içerikli diyet olmayabilir. Çünkü yapısal zayıf bireylerde normal seviyede olan vücut yağının aksine, kas kütlesi yani yağsız vücut kütlesi anoreksiya hastalarındaki kadar düşük olduğu bulundu. Buna göre normal sağlıklı aralıktaki vücut yağını artırmaya yönelik yüksek yağlı diyetlerin kullanımı yerine kas kütlesi kazanımına yönelik beslenme ve kuvvet antrenman girişimleri kilo alımına yardımcı olabilir.

Ancak yağsız vücut kütlesi için protein bazlı kalori girişimleride etkili olmayabilir. Yüksek protein içerikli diyet uygulanan yapısal zayıf bir grup katılımcıda incelen vücut ağırlığı, gıda alımı, enerji harcaması, vücut kompozisyonu, nitrojen dengesi, iştah hormonları kontrol grubundan farklıydı. Diyet müdahalesi sonrası kontrollerde gözlenen yağsız kütle artışı yapısal zayıflarda görülmedi. Araştırmaya göre bu bireylerdeki yağsız kütle kazanımına karşı direncin beslenme müdahalesiyle değiştirilmesi mümkün değil.

Dahası diyet, fiziksel aktivite gibi çevresel faktörlerden bağımsız şekilde düşük BKİ ile ilişkili belirli genler varsa, ki halihazırda tanımlı BKİ ile ilişkili onlarca lokus / gen adresi vardır, bu doğuştan gelen bir zayıflığın nedeni de olabilir. Çünkü genetik faktörler metabolizma ve iştah düzenlemenin, dolayısıyla kilo alma yeteneğinin bir belirleycisidir.

Kilo alımındaki değişkenliğin biyolojik temelinde köşetaşı çalışmalardan biri Claude Bouchard'ın tek yumurta ikizleri ile yüksek kalori beslenme müdahaleleridir. 12 ikiz çiftindeki kilo alımındaki farka göre her bir ikiz arasında çok daha yüksek bulunması genetik faktörlerin etkisini gösterir.

Yapısal zayıflık ilişkili genlerin keşfedilmesi, anoreksiya ile genomik düzeydeki farklarına ek olarak obezitenin önlenmesi ve tedavisinde ayrıca önemli olmasında rağmen şaşırtıcı bir şekilde obezite kadar popüler bir çalışma konusu değil. Aslında yapısal zayıflık kavramının kendisi bile literatürde henüz pek bilinir ve kullanılır bir terim değil. Kelime karmaşasında mevcut çalışmalara ulaşmak da zor. Haliyle bu konudaki veriler çok kısıtlı. Az sayıdaki araştırmadan gelen veriler ise zayıflığın en az obezite kadar dirençli ve kalıtsal bir özellik olduğunu gösteriyor.

Bilimsel terminolojide 'genom çapında ilişkilendirme çalışmaları' (GWAS) olarak geçen çalışmalar, tek nükleotid polimorfizmleri (SNP) ile hastalıklar veya yapısal zayıflık gibi toplumdaki farklı özellikler arasındaki ilişkilere odaklanır. (bkz. GWAS NHGRI-EBI Kataloğu)

Yakın zamanda yapılan bir çalışma yapısal zayıflığı konu alan ilk GWAS oldu. Zayıf ve sağlıklı olduğu tespit edilmiş 1.471 kişinin genetik yapısı çocukluk çağı morbid obezitesi ile karşılaştırıldı. Yapısal zayıflığı etkileyen genetik lokusların obeziteyi etkileyenlerle ilişkili olduğu gösterildi. Örneğin bu lokuslardan MC4R zayıflık ve obeziteyle bağlantısı benzer bulundu. FTO lokusu yüksek BKİ ile bağlantılı iken, CADM2 ise düşük BKİ ile daha güçlü bir ilişki gösterdi. Araştırmaya göre zayıf bireylerde görülen kilo farkının yaklaşık %28'i genetik farklılıklardan (SNP-tabanlı h2) kaynaklıydı.

Genetik bazı insanlara kilo alıp vermelerinde doğal bir avantaj veya dezavantaj olabilir. Fakat mükemmel vücut arayışı ile obsesif bir toplumda sağlığı sadece terazi üzerindeki rakamlarda aramak bozuk bir algıdır.

Kalıcı zayıflık veya fazla kilolarla mücadeleye giren bizlerin, buzdağının görünmeyen yüzü hakkında pek bir fikri yok. Genetik ve beden arasındaki karmaşıklık üzerine düşünmeye başladığımızda, gerçekten sağlıklı olmanın ne anlama geldiğini daha derinlikli anlamak mümkün görünecek.

Anahtar kelimeler: Yapısal zayıflık, Kalıcı zayıflık, kilo alma direnci, obezite direnci, sağlıklı zayıflık, kalıtsal zayıflık, düşük kilo, kilo alamamak, constitutional thinness, persistent thinness, weight gain resistance, skinny gene, sıska gen, Genome-wide association studies (GWAS), BKİ, VKİ, Cyproheptadine, Siproheptadin
Kaynaklar ve İleri Okuma:

Hübel, C., Abdulkadir, M., Herle, M. et al. Persistent thinness and anorexia nervosa differ on a genomic level. Eur J Hum Genet 32, 117–124 (2024). https://doi.org/10.1038/s41431-023-01431-8

Zhou JY, Liu M, Park S. Interaction of environmental factors with the polygenic risk scores of thinness-related genes in preventing obesity risk in middle-aged adults: The KoGES. J Hum Nutr Diet. 2023 Aug;36(4):1451-1467. doi: 10.1111/jhn.13132.

Lund, J. Tracing the biological roots of obesity resistance in humans. Nat Rev Endocrinol 19, 500 (2023). https://doi.org/10.1038/s41574-023-00862-z

Riveros-McKay F, Mistry V, Bounds R, Hendricks A, Keogh JM, Thomas H, et al. (2019) Genetic architecture of human thinness compared to severe obesity. PLoS Genet 15(1): e1007603. https://doi.org/10.1371/journal.pgen.1007603

Bailly M, Boscaro A, Pereira B, Courteix D, Germain N, Galusca B, Boirie Y, Thivel D, Verney J. Underweight but not underfat: is fat-free mass a key factor in constitutionally thin women? Eur J Clin Nutr. 2021 Dec;75(12):1764-1770. doi: 10.1038/s41430-021-00895-5.

Dufour, D. Timing of food intake affects energy expenditure. Nat Rev Endocrinol 19, 559 (2023). https://doi.org/10.1038/s41574-023-00878-5

Lund J, Clemmensen C. Physiological protection against weight gain: evidence from overfeeding studies and future directions. Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci. (2023) Sep 11;378 1885 :20220229. doi: 10.1098/rstb.2022.0229.

Bailly M, Boscaro A, Pereira B, Féasson L, Boirie Y, Germain N, Galusca B, Courteix D, Thivel D, Verney J. Is constitutional thinness really different from anorexia nervosa? A systematic review and meta-analysis. Rev Endocr Metab Disord. 2021 Dec;22(4):913-971. doi: 10.1007/s11154-021-09650-4.

Lund J, Gerhart-Hines Z, Clemmensen C. Role of Energy Excretion in Human Body Weight Regulation. Trends Endocrinol Metab. 2020 Oct;31(10):705-708. doi: 10.1016/j.tem.2020.06.002.

Bailly, M., Germain, N., Galusca, B., Courteix, D., Thivel, D., & Verney, J. (2020). Definition and diagnosis of constitutional thinness: a systematic review. British Journal of Nutrition, 124(6), 531–547. doi:10.1017/S0007114520001440

Silventoinen K, et al. Genetic and environmental effects on body mass index from infancy to the onset of adulthood: an individual-based pooled analysis of 45 twin cohorts participating in the COllaborative project of Development of Anthropometrical measures in Twins (CODATwins) study. Am J Clin Nutr. 2016 Aug;104(2):371-9. doi: 10.3945/ajcn.116.130252.

Herman Pontzer et al. ,Daily energy expenditure through the human life course.Science373,808-812(2021).DOI:10.1126/science.abe5017

Hu S, Zhang X, Stamatiou M, Hambly C, Huang Y, Ma J, Li Y, Speakman JR. Higher than predicted resting energy expenditure and lower physical activity in healthy underweight Chinese adults. Cell Metab. 2022 Oct 4;34(10):1413-1415. doi: 10.1016/j.cmet.2022.05.012.

Germain, N., Galusca, B., Caron-Dorval, D. et al. Specific appetite, energetic and metabolomics responses to fat overfeeding in resistant-to-bodyweight-gain constitutional thinness. Nutr & Diabetes 4, e126 (2014). https://doi.org/10.1038/nutd.2014.17

Hübel CEA et al. 2021. Constitutional thinness and anorexia nervosa differ on a genomic level. medRxiv. doi: 10.1101/2021.03.08.21253137

Boscaro A, Bailly M, Pereira B, Beraud D, Costes F, Julian V, Duclos M, Finlayson G, Thivel D, Boirie Y, Verney J. Post-exercise energy replacement might lead to reduced subsequent energy intake in women with constitutional thinness: Exploratory results from the NUTRILEAN project. Appetite. (2024) Apr 1;195:107203. doi: 10.1016/j.appet.2024.107203.

Maffetone P. Constitutional thinness: body fat metabolism and skeletal muscle are important factors. British Journal of Nutrition. 2020;124(9):998-998. doi:10.1017/S0007114520002147

Tung YCL, O'Rahilly S. Constitutional Thinness: tALKing the tALK or wALKing the wALK? Cell Metab. 2020 Jul 7;32(1):8-10. doi: 10.1016/j.cmet.2020.06.012.

Ling Y., Galusca B., Martin F.-P., Bartova S., Carayol J., Moco S., Epelbaum J., Grouselle D., Boirie Y., Montaurier C., Cuenco J., Minnion J. S., Thomas T., Mure S., Hager J., Estour B., Gheldof N., and Germain N. (2020) Resistance to lean mass gain in constitutional thinness in free-living conditions is not overpassed by overfeeding, Journal of Cachexia, Sarcopenia and Muscle, 11, 1187–1199, doi: https://doi.org/10.1002/jcsm.12572.

Bouchard C, Tremblay A, Després JP, Nadeau A, Lupien PJ, Thériault G, Dussault J, Moorjani S, Pinault S, Fournier G. The response to long-term overfeeding in identical twins. N Engl J Med. 1990 May 24;322(21):1477-82. doi: 10.1056/NEJM199005243222101.

Bang EB, Ko JK, Kwag KH, Lee GY, Kim Y-R. A comparison of patients with anorexia nervosa and women who are constitutionally thin. Eur Eat Disorders Rev. 2020; 28: 633–642. https://doi.org/10.1002/erv.2777

Monda, K., Chen, G., Taylor, K. et al. A meta-analysis identifies new loci associated with body mass index in individuals of African ancestry. Nat Genet 45, 690–696 (2013). https://doi.org/10.1038/ng.2608

Bailly M, Boscaro A, Thomas T, Féasson L, Costes F, Pereira B, Hager J, Estour B, Galusca B, Metz L, Courteix D, Thivel D, Verney J, Germain N. New Insights on Bone Tissue and Structural Muscle-Bone Unit in Constitutional Thinness. Front Physiol. 2022 Jul 8;13:921351. doi: 10.3389/fphys.2022.921351.

Larson-Meyer, D.E., Krason, R.K. & Meyer, L.M. Weight Gain Recommendations for Athletes and Military Personnel: a Critical Review of the Evidence. Curr Nutr Rep 11, 225–239 (2022). https://doi.org/10.1007/s13668-022-00395-3


Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız.

hayatboyubeslenme Hayat Boyu Beslenme

En çok okunanlar

Stresle başetme: Huzuru bulmanın yolu

「 Çözüm roket tasarlayıp fırlatmakta yada bilimde teknolojide değil. Özgüvende cesarette bile değil. Çözüm akılda, kalpte, gönülde. İnanç her neredeyse çözüm orada. Hapsolmuş, kaybolmuş, yalnız çaresiz kalmış, yolunu şaşırmış insanlığın çözümü.. 」

Hayat Boyu Beslenme: Bilinmeyen

「 Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir. 」

Bilinçli yemek: Aralıklı açlık nedir nasıl uygulanır

Son dönemin en çok araştırma yapılan konulardan biri de açlık . Çoğunluğu hayvanlar üzerinde denenmiş olmakla birlikte çalışmaların verdiği sonuçlar açlık hakkında daha olumlu düşünmeye teşvik ediyor. Daha çok insan temelli araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Fakat eldeki verilerin önemli bir kısmı en basit ifadeyle, aralıklı açlık ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan büyüme horomonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 ( IGF-1 ) olduğunu gösteriyor. Bu da daha düzenli kan şekeri, daha az yağ tutulumu ve daha az yaşlanma demek aslında. ( farklı sonuçlar: insülin direnci , artan büyüme hormonu ) Aralıklı açlık nedir? Tıpta aralıklı oruç ( intermittent fasting ), dönüşümlü açlık ve zaman kısıtlı açlık gibi türleri olan bilinçli aç kalma hali. Aslında eskiden beri kültürlerin ve çoğu inancın da bir parçası. Türk kültüründe 'azı karar çoğu zarar' deyişi, İslami bakışta ' insana belini doğrultacak iki lokma yeter, bununla yetinmezse midenin en çok üçte biri yeme

COVID-19: Hastalıkla ilişkili bulunan kriter

Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından 11 Mart 2020'de küresel salgın ilan edilen yeni koronavirüs hastalığı ( COVID - 19 ) için aşı çalışmaları ve aşıya karşı çelişkili görüşler devam ederken, insanımıza düşen ilk ve öncelikli tedbir kontrollü sosyal hayattır. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar alışkanlıkları ve hayat kalitesi n i farklı şekilde etkilemiş olabilir. Fakat pandemi krizi nde süreci kısaltacak başetme yollarıda yok değil. Koronavirüs, diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi kronik hastalıkların bulunduğu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda daha riskli olabiliyor. Bu riskinin azaltılmasında ve bağışıklığı artırmada düzenli orta düzey fiziksel hareket , uygun beslen m e ve kaliteli uyku yu içeren hayat biçimi nin önemli bir rolü olabilir. Koronavirüs salgını içinde yaklaşan ikinci Ramazan ayında orucun , yeterli sıvı alımı, etkili beslenme ve uygun egzersiz ile desteklenmesi bağışıklık sistemini iyileştirebilir . Şuana kadar kanıtlanmış te

Depreme hazırlıklı olmak: Erken uyarı sistemi

D ünyadaki en yoğun üç deprem kuşağından biri, Alp-Himalaya Deprem Kuşağında yer alan bir deprem ülkesi Türkiye 6 Şubat'a depremle uyanır. Depremden saatler sonra yakın uzak birçok ildeki telefonlarda erken uyarı sisteminin yeni bir deprem ikazı vermesiyle saniyeler içinde sarsıntı başlar. Maraş'ı ikinci yıkıcı deprem vurmuştur.

Göbek yağının tehlikesi ve yağ yakmanın matematiği

B el çevresinde göze çarpan bir yağlanma oluşmaya başlamışsa dikkat! Çünkü bu genişleme insulin direncinden, polikistik over sendromuna (PCOS), depresyona, demansa, uyku apnesine, kalp damar hastalıklarına, karaciğer yağlanmasına, kolon, meme, prostat kanserlerine kadar birçok hayati sorun için ihtardır.

Çay: Demleme şekli ve antioksidan etkisi

Türkiye ve dünya genelinde sudan sonra çay , en çok tüketilen içeceklerden biridir. Camellia Sinensis adlı çay bitkisinin yaprakları; soldurma, fermantasyon, kıvırma, kurutma gibi işlemlemlerden geçirilir. İşlem farklılığını göre beyaz, yeşil, matcha , oolong, siyah ve pu-erh çayları elde edilir. Çayda kafein (tein) ve antihipertansif, karaciğer koruyucu, rahatlatıcı, sakinleştirici etkisi olduğu düşünülen, çaya umami tad veren L-teanin ile birlikte 4000 civarında madde bulunur. Fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olası etkilerinden dolayı EGCG (epi gallo kateşin gallat) çayın en çok araştırılan bileşenlerinden biridir. Antioksidan kapasitesi yüksek bir bileşik olan EGCG, C vitamininden 20 kat, E vitamininden 30 kat daha aktif tir. Bir flavonoid grubu polifenol olan kateşin ve türevleri (EGCG, ECG, EGC, EC); beyaz, sarı ve yeşil çayın temel bileşenleridir. Çayın kendine özgü acı - buruk tadını verir. Oolong ve siyah çay gibi yarı ve tam fermente çay üretimi için gene

Bağırsak Beyin: Mikrobiyota nedir ne yapar

Antik Yunanca'da « küçük asa » anlamına gelen bakterilerin çoğunlukta olduğu, ve mantar, arke, virüsleri de içeren mikroorganizma topluluğuna mikrobiyota , mikro biyom yada mikrobiyal ekosistem adı verilir. İnsan mikrobiyotası ilk, anne karnında - doğum sırasında oluşmaya başlayıp yetişkin insanda, insan hücre sayısının 1.3 - 2.2 katına ve 1.5- 2 kilogram ağırlığı ile insan beyni ağırlığına ulaşır. Deri, ağız, burun, solunum sistemi, sindirim sistemi ve ürogenital sistem dahil vücudun iç ve dış bölgelerinde yaygın olarak bulunurken, bağırsak mikrobiyatası insan vücudundaki en kalabalık yerleşim yeridir, bağırsak florası olarak da adlandırılır. Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası ; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nöro transmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri ( bütirik asit , propionik asit, asetik asit), konjuge lino

Acı su gerçekleri: Ne kadar su harcıyoruz?

Hepimizin 💧 suya ihtiyacı var ama yeryüzünde suyun sadece % 2️.5 'i tatlı 💧 su yani içilebilir 🚰 su.

Ödem nasıl atılır

Dokularda sıvı birikmesiyle oluşan ödem, periferik olan türünde cilde baskı uygulandığında bir süre çöküp kalan şişliktir. Fazla tuz tüketimi, hareketsizlik, altta yatan bir hastalık, bazı ilaçlar, stres, mens dönemi ( PMS ) ve gebe lik gibi hormonal değişimler, uzun dönem proteinden yetersiz beslenme bu şişliğin nedeni olabilir. Uzun süre inmeyen şişlikte gecikmeden sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir. Nefes almada güçlük, ağrı gibi belirtilerde acil yardım gerekir. En temel tedavi bireye ve mevcut hastalıklarına uygun makro - mikro besin ögeleri ve biyoaktif bileşenleri içeren doğru bir beslenme düzeninin dahil olduğu hayat tarzı değişikliğidir: - Ölçülü ve doğru olmak. Yararlı olanı zararlı yapan miktarıdır. İhtiyaç fazlası olan, yanlış olan bedene maddi ve manevi yük olduğu gibi başka sorunlara da yol açabilir. Bir iki mevsimlik bitkilerin her zaman ulaşılabilir olması talebin yanlış olduğunu gösterir. Daha çok daha büyük ürün hedefiyle ilaçlara boğulmuş, sistemini şa