Ana içeriğe atla

Yeryüzü eczanesi: Bitkileri kullanırken dikkat

Fitoterapi, hastalıkların önlenmesi iyileştirilmesinde tıbbi olduğu kanıtlanmış bitkilerle tedavidir.

Bitkisel tedavide başı çeken ise Almanya. Alman hükümeti 70lerin sonunda bilim insanlarını biraraya getiren Komisyon E'yi kurar. Komite, bitkilerin tıbbi güvenliğini değerlendiren ve kullanımları, dozajları, yan etkileri, ilaç etkileşimleri, kullanılmaması gereken durumları içeren 380 rapor yayınlar. Tıbbi bitkiler eczanelerde satılır, hekimlerce reçete edilir.

Türkiye ise bitkilerle bütünleyici tedavide henüz yeni gelişmekte. Ülkemizde de sıkça başvurulan şifalı otlar, doğal olduğu için zararsız sanılıyor. Bakanlık onayı almamış paketler yada uzmanı olmadan doğadan toplanıp kullanılabiliyor. Örneğin Matricaria recutita L. (Mayıs papatyası) ile Tanacetum parthenium L. (Gümüşdüğme) türlerini ayırt etmek tecrübe gerektiriyor. Hyoscyamus niger (banotu) zehirinden dolayı vakti zamanında Hipokrat, “Primum non nocere” (önce zarar verme) diyerek bitkilerin zararlı etkilerine dikkat çekmiştir.

Bazı kesimlerce de ticarete döndürülüp suistimal edilen tıbbi bitkiler hakkında sağlıkçılar yeterli akademik bilgiyle mezun olur, hekimler uygun durumlarda hastayı doğru bitki ve dozaja yönlendirirse sentetik ilaç ve rastgele bitki kullanımı da azaltılabilir.

Bazı faydaları ve yan etkileri araştırılmış bu bitkilerden birkaç tanesi:

- Tıbbi olarak kullanılan Olea europaea L. (zeytin) bütün semavi kitaplarda da anılan bitkilerden. Akdeniz bölgesinin simgesi zeytin ağacı, kabuğu, meyvesi, yaprağı ve yağıyla besin ve şifadır. Halk arasında şeker, tansiyon ve enfeksiyona karşı kullanımı eski tarihlere uzanır. Zeytin ağacında acı bir fenolik bileşik olan oleuropein antioksidan, antimikrobiyal, antiviral, antienflamatuvar (iltihaplanma karşıtı) , antiaterojenik (damar tıkanıklığı önleyici), antikarsinojenik, hipoglisemik (kan şeker düşürücü) etki gösterir. Oleuropein, zeytin meyvelerinin işlemi sırasında acılığı gidermek için arındırılır. Baskın olarak bulunduğu zeytin yaprakları dahilen (günde 7-8 gram, 150ml sıcak suda demlenerek) iştah açıcı, idrar söktürücü, ateş düşürücü olarak, haricen iltihaplı yaraların temizlenmesi ve pansumanında kullanılır. Zeytin yaprağı özünün sıtma ateşi düşürmede etkili olduğu, mide sorunlarına yol açan helikobakter pilori için antibakteriyel etki gösterdiği bildirilir. Bazı çalışmalara göre zeytin LDL kolesterol seviyesini iyileştirebilir.

- Punica granatum L. (nar) antik çağlarda bilinen, kullanımı milattan önceye uzanan bir bitkidir. Meyvesi, kabuğu, yaprağı, tohumu, çekirdeği ve çiçek özütü antosiyanin, ellagik asit, punikik / punisik asit dahil farklı bileşenleri dolayısıyla ilaç olarak kullanılır.Eski kültürlerde, İslam tıbbında nar kabuğu özü ve nar çiçeğinin kanamayı durdurduğu ve yara,ishal, ülser, hazımsızlık, bağırsak solucanları, sarılık, öksürük tedavisinde kullanıldığı yazılır. Diş ve dişeti güçlendirici, plak oluşumunu azaltıcı, gargara olarak boğaz ağrısı ve ağız kokusuna iyi geldiği bildirilir. Damar tıkanıklığı, kireçlenme, diyabet, hipertansiyon, bazı kanser türleri için faydalı etkileri gösterilir. Bir incelemede hem nar suyunun hem de tohum yağının kan basıncını etkili bir şekilde düşürebileceği bildirilir.

- Bir başka doğal ilaç olan Rosa canina L. (Kuşburnu), portakaldan 20 -30 kat C vitamini zenginidir. Ortaçağ geleneksel tedavilerinde romatizmal ağrılar, iltihap, diyare (ishal), skorbüt (dişeti kanaması), şeker hastalıkları, bağırsak kurtları, böbrek ve safra taşlarına önlem olarak kullanılır. İçerdiği lipid türevleri iltihaplanma ve tümöre karşı (antitümör) etkilidir. Osteoartrit (kemik kireçlenmesi) hastalığında iltihap, ağrı ve sertliği azaltır.

- Rosa sp. (Gül) yaprağı, suyu, esans yağı özellikle depresyon ve gerginliğe karşı rahatlatıcı olarak lavanta yağı ile aromaterapi ve Osmanlı döneminde halk ilacı olarak sıkça kullanılır. Göğüs ve karın ağrıları ve sindirim bozukluğunda kullanıldığı, deri hastalıklarında ağrı, sızı, sivilce, çıban üzerine gülün zeytinyağında bekletilerek hazırlanmış gülyağı sürülerek tedavi edildiği yazılır. Gülsuyu mide bulantısında, kusma, baş ağrısı, baş dönmesine karşı önerilir. Gül kokusunun hafızayı güçlendirmede, Rosa damascena (Isparta gülü) yağının öğrenme ve hafıza işlevinde yararlı etkileri gösterilir.

UYARI! Tıbbi bitkiler, sentetik ilaçlar gibi tedavi edici ve ilaçların etken maddesidir. Tıpkı ilaçlar gibi doz, kullanım süresi, hamilelik ve farklı hastalıklarda kullanım durumu, kullanılan ilaçlarla etkileşim gözardı edilirse istenmeyen durumlar görülebilir. Örneğin:

! Zeytin yaprağı özütü kan basıncını düşüren ilaçlar, antidiyabetikler, antiplateletler, antikoagülanlar ile etkileşebilir. Zeytin yaprağını safra kanalı taşı, kalp hastalığı veya böbrek yetmezliği olan kişiler kullanmamalı, diyabet hastaları dikkatli olmalıdır.

! Nar yüksek dozda alındığında gastrointestinal sistemde bozukluk oluşabilir. Nar suyunun hipotansif kişilerde kullanılması önerilmez. Gövde kabuğu ve kökler alkaloit içeriği nedeniyle, yüksek dozda alındığında kusma, baş dönmesi, görmede bozukluk ve soluk almada problem oluşabilmektedir.

! Kuşburnu meyvesini diyabet, Glukoz 6-fosfat dehidrojenaz eksikliği, hemokromotoz, talasemi veya anemi gibi demir eksikliğine bağlı bozukluğu olan yada kalp krizi, orak hücre hastalığı, inme, derin ven trombozu ve pulmoner emboli geçiren hastalar kullanmamalıdır.

! Sarımsak aşırı tüketildiğinde kalp, karaciğer ve böbreklerde zararlı etkilere yol açabilir.

! Meyan 6 hafta süresince, günlük 20 g dan fazla kullanıldığında hipertansiyon, baş ağrısı, aşırı uyku, kalp zayıflığı oluşturabilir.

! Göz sağlığı için yararlı yüksek A vitamin içeren 'Moringa Oleifera' moringa çayı, bağırsak kasılmaları ile kabızlıkta kullanılırken mide bulantısı ve ishale, rahimde kasılmayı tetikleyip gebelikte düşük tehlikesine neden olabilir.

! Sedef, egzema, migren belirtilerini, LDL kolesterolü azaltabilen antidepresan etkili 'Ganoderma lucidum' Reishi mantarı kan pıhtılaşmasını geciktiribilir.

! Sarı kantaron yüksek dozda fototoksik etkilidir.

! Mate çayı aşırı dozda kas spazmları ve kalpte ritm bozuklukları oluşturur.

! Adaçayı günde 15 g civarında tüketildiğinde aşırı ateş, titreme, konvulziyonlar meydana gelir.

! Diyabet ilacı kullanan hasta, konsantrasyon artırıcı olarak ginseng bitkisini alırsa hipoglisemi ile karşılaşabilir.

! Tansiyon düşürücü ilaç kullanan hasta, karaciğeri için fazla karahindiba tüketirse hipotansiyon riski oluşturur.

! Warfarin (pıhtılaşmayı engelleyici / kan sulandırıcı ilaç) pek çok bitki ile etkileşir.

! Meyan kökü, potasyum kaybına neden olan diğer ilaçlarla etkileşimiyle potasyum kaybını arttırarak kalp ilaçlarına duyarlılığı arttırır.

! Sarı kantaron, siklosporin, digoksin gibi oral kontraseptifler (doğum kontrol ilaçları) ve antikoagulanlar (pıhtılaşmayı engelleyici) gibi pek çok ilaçla etkileşir ve ilacın serum seviyeleriyle tedavi edici etkilerini azaltabilir.

! Keten tohumu alınan diğer ilaçların emilimini geciktirebilir.

! Isırgan aşırı dozda diyabet ilaçları ile etkileşir.

Kaynaklar ve İleri Okuma

https://buecher.heilpflanzen-welt.de/BGA-Kommission-E-Monographien/

T.C Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu

Chrubasik, S. A one-year survey on the use of a powder from Rosa canina lito in acute exacerbations of chronic pain. Phytother. Res., 2008. 22: 1141-1148. https://doi.org/10.1002/ptr.2352

Can G., et al. Evaluation of Evidence-Based Phytotherapy Applications. 2020; 6(3): 571-576. doi:10.5222/jaren.2020.20591

Rocha, J. et al. Phytochemical and antioxidant analysis of medicinal and food plants towards bioactive food and pharmaceutical resources. Sci Rep. 2021. https://doi.org/10.1038/s41598-021-89437-4

Li, Zhiyong et al. A unique understanding of traditional medicine of pomegranate, Punica granatum L. and its current research status. Journal of Ethnopharmacology. 2021. 10.1016/j.jep.2021.113877

Ersöz, T., Akçiçek, E., Altıntaş A., Demirezer, L.Ö. Bitkilerle Tedavi. 2010

Koşar, M. et. al. Oleuropein in olive leaf and its pharmacologial effects. Journal of Health Sciences. 2017

Martinez-Rodriguez, A.J. et al. Olive-Leaf Extracts Modulate Inflammation and Oxidative Stress Associated with Human H. pylori Infection. Antioxidants 2021. https://doi.org/10.3390/antiox10122030

Kartal M, Demirbolat İ, Demirci F. Avrupa Farmakopesinde bulunan uçucu yağlar ve aromaterapide klinik kullanımları. 2021.

Atanasov, A.G. et al. Vasculoprotective Effects of Pomegranate (Punica granatum L.). Front. Pharmacol. 2018. 9:544. doi: 10.3389/fphar.2018.00544

Uyarı Bu web sitesinin içeriği bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye verme amacı taşımaz. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız için sağlık uzmanına başvurmalısınız. Linnaean taksonomi Linne (L.) “Bir cerrah bütün bitkileri tanımak, onları nasıl kullanacağını bilmek zorundadır” Paraselsus (1493-1541)

En çok okunanlar

Stresle başetme: Huzuru bulmanın yolu

「 Çözüm roket tasarlayıp fırlatmakta yada bilimde teknolojide değil. Özgüvende cesarette bile değil. Çözüm akılda, kalpte, gönülde. İnanç her neredeyse çözüm orada. Hapsolmuş, kaybolmuş, yalnız çaresiz kalmış, yolunu şaşırmış insanlığın çözümü.. 」

Hayat Boyu Beslenme: Bilinmeyen

「 Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir. 」

Bilinçli yemek: Aralıklı açlık nedir nasıl uygulanır

Son dönemin en çok araştırma yapılan konulardan biri de açlık . Çoğunluğu hayvanlar üzerinde denenmiş olmakla birlikte çalışmaların verdiği sonuçlar açlık hakkında daha olumlu düşünmeye teşvik ediyor. Daha çok insan temelli araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Fakat eldeki verilerin önemli bir kısmı en basit ifadeyle, aralıklı açlık ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan büyüme horomonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 ( IGF-1 ) olduğunu gösteriyor. Bu da daha düzenli kan şekeri, daha az yağ tutulumu ve daha az yaşlanma demek aslında. ( farklı sonuçlar: insülin direnci , artan büyüme hormonu ) Aralıklı açlık nedir? Tıpta aralıklı oruç ( intermittent fasting ), dönüşümlü açlık ve zaman kısıtlı açlık gibi türleri olan bilinçli aç kalma hali. Aslında eskiden beri kültürlerin ve çoğu inancın da bir parçası. Türk kültüründe 'azı karar çoğu zarar' deyişi, İslami bakışta ' insana belini doğrultacak iki lokma yeter, bununla yetinmezse midenin en çok üçte biri yeme

COVID-19: Hastalıkla ilişkili bulunan kriter

Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından 11 Mart 2020'de küresel salgın ilan edilen yeni koronavirüs hastalığı ( COVID - 19 ) için aşı çalışmaları ve aşıya karşı çelişkili görüşler devam ederken, insanımıza düşen ilk ve öncelikli tedbir kontrollü sosyal hayattır. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar alışkanlıkları ve hayat kalitesi n i farklı şekilde etkilemiş olabilir. Fakat pandemi krizi nde süreci kısaltacak başetme yollarıda yok değil. Koronavirüs, diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi kronik hastalıkların bulunduğu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda daha riskli olabiliyor. Bu riskinin azaltılmasında ve bağışıklığı artırmada düzenli orta düzey fiziksel hareket , uygun beslen m e ve kaliteli uyku yu içeren hayat biçimi nin önemli bir rolü olabilir. Koronavirüs salgını içinde yaklaşan ikinci Ramazan ayında orucun , yeterli sıvı alımı, etkili beslenme ve uygun egzersiz ile desteklenmesi bağışıklık sistemini iyileştirebilir . Şuana kadar kanıtlanmış te

Depreme hazırlıklı olmak: Erken uyarı sistemi

D ünyadaki en yoğun üç deprem kuşağından biri, Alp-Himalaya Deprem Kuşağında yer alan bir deprem ülkesi Türkiye 6 Şubat'a depremle uyanır. Depremden saatler sonra yakın uzak birçok ildeki telefonlarda erken uyarı sisteminin yeni bir deprem ikazı vermesiyle saniyeler içinde sarsıntı başlar. Maraş'ı ikinci yıkıcı deprem vurmuştur.

Göbek yağının tehlikesi ve yağ yakmanın matematiği

B el çevresinde göze çarpan bir yağlanma oluşmaya başlamışsa dikkat! Çünkü bu genişleme insulin direncinden, polikistik over sendromuna (PCOS), depresyona, demansa, uyku apnesine, kalp damar hastalıklarına, karaciğer yağlanmasına, kolon, meme, prostat kanserlerine kadar birçok hayati sorun için ihtardır.

Çay: Demleme şekli ve antioksidan etkisi

Türkiye ve dünya genelinde sudan sonra çay , en çok tüketilen içeceklerden biridir. Camellia Sinensis adlı çay bitkisinin yaprakları; soldurma, fermantasyon, kıvırma, kurutma gibi işlemlemlerden geçirilir. İşlem farklılığını göre beyaz, yeşil, matcha , oolong, siyah ve pu-erh çayları elde edilir. Çayda kafein (tein) ve antihipertansif, karaciğer koruyucu, rahatlatıcı, sakinleştirici etkisi olduğu düşünülen, çaya umami tad veren L-teanin ile birlikte 4000 civarında madde bulunur. Fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olası etkilerinden dolayı EGCG (epi gallo kateşin gallat) çayın en çok araştırılan bileşenlerinden biridir. Antioksidan kapasitesi yüksek bir bileşik olan EGCG, C vitamininden 20 kat, E vitamininden 30 kat daha aktif tir. Bir flavonoid grubu polifenol olan kateşin ve türevleri (EGCG, ECG, EGC, EC); beyaz, sarı ve yeşil çayın temel bileşenleridir. Çayın kendine özgü acı - buruk tadını verir. Oolong ve siyah çay gibi yarı ve tam fermente çay üretimi için gene

Bağırsak Beyin: Mikrobiyota nedir ne yapar

Antik Yunanca'da « küçük asa » anlamına gelen bakterilerin çoğunlukta olduğu, ve mantar, arke, virüsleri de içeren mikroorganizma topluluğuna mikrobiyota , mikro biyom yada mikrobiyal ekosistem adı verilir. İnsan mikrobiyotası ilk, anne karnında - doğum sırasında oluşmaya başlayıp yetişkin insanda, insan hücre sayısının 1.3 - 2.2 katına ve 1.5- 2 kilogram ağırlığı ile insan beyni ağırlığına ulaşır. Deri, ağız, burun, solunum sistemi, sindirim sistemi ve ürogenital sistem dahil vücudun iç ve dış bölgelerinde yaygın olarak bulunurken, bağırsak mikrobiyatası insan vücudundaki en kalabalık yerleşim yeridir, bağırsak florası olarak da adlandırılır. Henüz anlaşılamayan yollarla enterik sinir sistemi (ESS) ve merkezi sinir sisteminde (MSS) etkili olan bağırsak mikrobiyatası ; vitamin (B1, B5, B7, B9, B12, K2), nöro transmiter (serotonin, dopamin, GABA), metabolizma ve iştahı düzenleyen kısa zincirli yağ asitleri ( bütirik asit , propionik asit, asetik asit), konjuge lino

Acı su gerçekleri: Ne kadar su harcıyoruz?

Hepimizin 💧 suya ihtiyacı var ama yeryüzünde suyun sadece % 2️.5 'i tatlı 💧 su yani içilebilir 🚰 su.

Ödem nasıl atılır

Dokularda sıvı birikmesiyle oluşan ödem, periferik olan türünde cilde baskı uygulandığında bir süre çöküp kalan şişliktir. Fazla tuz tüketimi, hareketsizlik, altta yatan bir hastalık, bazı ilaçlar, stres, mens dönemi ( PMS ) ve gebe lik gibi hormonal değişimler, uzun dönem proteinden yetersiz beslenme bu şişliğin nedeni olabilir. Uzun süre inmeyen şişlikte gecikmeden sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir. Nefes almada güçlük, ağrı gibi belirtilerde acil yardım gerekir. En temel tedavi bireye ve mevcut hastalıklarına uygun makro - mikro besin ögeleri ve biyoaktif bileşenleri içeren doğru bir beslenme düzeninin dahil olduğu hayat tarzı değişikliğidir: - Ölçülü ve doğru olmak. Yararlı olanı zararlı yapan miktarıdır. İhtiyaç fazlası olan, yanlış olan bedene maddi ve manevi yük olduğu gibi başka sorunlara da yol açabilir. Bir iki mevsimlik bitkilerin her zaman ulaşılabilir olması talebin yanlış olduğunu gösterir. Daha çok daha büyük ürün hedefiyle ilaçlara boğulmuş, sistemini şa