Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bağımlılık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

MORA ve Bioresonans Terapi Hakkında Bilinenler

M ORA tedavisi, 1970’li yıllarda Almanya’da Dr. Franz Morell ve mühendis Erich Rasche tarafından geliştirilmiş bir biyorezonans tedavi yöntemi. Bu yöntemin temelinde, vücuttaki her hücrenin kendine özgü elektromanyetik frekanslar yaydığı ve bu frekanslardaki bozulmaların çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği düşüncesi yer alıyor. Rezonans, bir sistemin kendi doğal frekansında titreşime geçmesi anlamına gelirken, biyorezonans ise bu prensibin canlı organizmalara uygulanması ve MORA tedavisinde amaç, vücudun elektromanyetik frekanslarını ölçmek, analiz etmek ve sağlıksız olanları tespit ederek bunları sağlıklı hale getirmek.

E-sigara, tütün bağımlılığını azalt(m)ıyor

S igara içmek yaygın olarak önde gelen bir ölüm nedeni olarak kabul edilse de, bu görece iyi bir ihtimal olabilir. Çünkü sigara süründürür.

Her 5 gençten yalnızca 1'i fiziksel olarak aktif!

D ünyaya köşe bucak yayılmış bir salgın var: Hareketsizlik. Fakat ne farkındayız ne de önemseyip harekete geçiyoruz. Hastaneleri dolduran kalabalığın ciddi bir kısmı sağlıklı ve hareketli hayat alışkanlıkları ile önlenebilir hastalıklardan muzdarip. Yinede tedaviyi yalnızca paketlenmiş ilaçlarda arayıp, temel ilacımız olan sağlıklı ve hareketli hayat alışkanlıklarını göz ardı ediyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), konuyla ilgili Türkiye'nin de dahil olduğu 194 ülkeden elde edilen verileri ekim ayı fiziksel aktivite 2022 küresel durum raporunda yayınladı. Rapor, sağlığın iyileştirilmesi ve bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadelenin anahtarı olarak fiziksel aktiviteye öncelik vermeye çağırıyor.

Teknoloji dEvrimiyle yürümeyi unutacak noktaya geldik

B ir zamanlar avlayıp ekip biçen insan gelişti, karnını doyuracak malzemeyi pazara markete gidip mutfağa getirdi. Biraz daha gelişti, malzemeler ayağımıza geldi çoğunda da yemeye hazır olarak. Hayatta kalıp yemeğe ulaşmak için harcanan enerjide ciddi tasarruf edilen bu gelişmişlik ve utanılacak düzeye erişmiş bu bollukta beklenilen yaşam süresi artarken, çağın teknoloji olduğu günümüzde hareket kabiliyeti de hayat kalitesi de gittikçe azalıyor. Sonuçta elde kalan, bir dizi hastalıkla geçen daha uzun yıllar oluyor. Hayatı kolaylaştıran, ileri tedavilere de imkan veren teknolojinin uzun süreli, bilinçsiz, bağımlılık seviyesinde kullanım yaşı da gittikçe düşüyor. Yirmi birinci yüzyılda, küçük büyük her yaşta hareketsiz sedanter hayat , obezite ve ilişkili hastalıkların görülme sıklığındaki ciddi artışın gelecek yıllarda daha da artması öngörülüyor . Uzun süreli hareketsizlik günde altı yedi saati aşkın ekran başında, masa başında, direksiyon başında farketmez hareketsizce geçmesi...

Aşırı işlenmiş gıdalar: Ne ile besleniyoruz

Neredeyse tüm gıda ürünleri bir dereceye kadar işlenerek raflara gelir. Kavrulmuş et, pastörize süt, soğuk sıkım yağ, dondurulmuş sebze, ezilmiş tahıl, kurutulmuş meyve az da olsa işlem görür, besin değerlerinde az kayıp olur. Fakat bazı gıdalar varki içinde olmayan madde yok, mutfakta olmayan içerik çok; hazır çorba, dondurulmuş yemek, ketçap mayonez, salam sosis, kek cips, şekerli gazlı içecek, fruktoz şuruplu yiyecek .. Önemli besinlerden yoksun , yapay lezzete ve raf ömrüne odaklı, fazla işlenmiş bu gıdalar sepette pek olmasa da olur.

Aralıklı açlık: Sağlık etkileri

Uluslararası Hastalık Sınıflama ( ICD-11 ) kılavuzunda 5A00–5D46 kodlu Endokrin, Nutrisyonel ve Metabolik Hastalıklar sınıfında yer alan metabolik sendrom; artmış bel çevresi, yüksek kan basıncı, yüksek trigliserit, düşük HDL, bozulmuş açlık kan şekeri gibi faktörlerden en az üçünü içeren bir modern zaman sağlık sorunudur.  Genetik eğilim bir neden olmakla birlikte, temelinde masabaşı işlerle yaygınlaşan hareketsiz hayat, hazır besin zincirlerine bağımlı ve/ veya gereğinden fazla ve sağlıksız beslenmenin neden olduğu insülin direnci yatar. Bu sorunun önlenmesinde temel yöntem ise stres , si ga ra , al k ol üçlüsünden uzak, fiziksel olarak hareketli ve beslenme düzeninin de planlandığı hayat tarzı değişikliğidir. Toplumda yaygın bazı kanser türlerini de tetikleyebilen metabolik sendromun tedavisinde aralıklı açlık , yararlı bir etki oluşturabilir. Başlangıç ve bitiş zamanına göre aralıklı açlık iki sınıfa ayrılır: Şafakta başlayıp günbatımında biten, çoğunlukla insanların...